|
|
|
|
Sansüre inanır mısınız?
Selma ile uzun zamandır görüşmüyorduk. Geçen hafta NuTeras'ta buluşmaya karar verdik. Selma şehirde duyurmak istediğiniz birşey varsa söylemeniz gereken ilk insandır. Bir nevi ayaklı fiskos gazetesi; hata bazen hiç tanımadığı insanlar hakkındaki son havadisleri de getirir. NuTeras bence hâlâ şehrin en havalı mekânlarından. İçeriye adım atmak için bile uzun süre gayret göstermek gerekiyor bir kere; bu da zaten dediğimin kanıtı! Tabii biz beklemeden girdik. Zira Selma'nın diline düşmekten çekinen mekan sahipleri artık ona ABD başkanı muamelesi yapmaya başladılar. Tabii Mangerie'yi bundan ayırmak lazım; onlar ABD Başkanı'nı dahi tanımadıkları için her zaman bir sorunla karşılaşma olasılığı mevcut orada! Tıklım tıklım dolu mekanda Selma biraz da etrafındakilere sesini duyurmak amacıyla tabii bağıra bağıra anlattı son duyduklarını. Size en ilginçlerinden birini anlatayım. Kısa bir süre önce bir büyük holdingin çok büyük yayınevinin başına çok sürpriz bir şekilde, küçücük bir yayınevinden bir editör atandı. Herkes bunu önce şaka zannettiyse de işin gerçek olduğu kokteyl kokteyl gezip yeni görevini anlatan editörün yayınevinin olduğu binaya yerleşmesiyle ortaya çıktı. Şimdilerde yayıncılık dünyasındaki söylenti şuymuş. Efendim bu editör zamanında çalıştığı küçük yayınevinde meğer bir nevi sansür uygularmış. Hatta bazı yazarların kitaplarını da "açık sahneler içerdiği" ya da "radikal dincilerden çekindiği" için basmamış. Üstelik yazılı anlaşmaları olduğu halde! Ve de bu kitaplar başka yayınevlerinden çıktığı zaman ne yasaklanmışlar ne de saldırıya uğramışlar. Aksine haftalarca bir numarada kalıp yayınevlerine kâr ettirmişler! Şimdi merak edilen editörün yeni yayınevini de böyle mi yöneteceği? Selma "Ayol zaten eş-dost hatırına editör yapılırsa bu kadar olur! Zaten suyu kaynıyormuş. Yakında duyarım," diyor... NuTeras'tan sonra içkimizi yine en "in" mekânlardan Cezayir'de almaya karar verdik. Hem de Emel'in yeni yaptığı mekânı görmüş oluruz dedik. Fakat Selma birkaç kere düşme tehlikesi geçirince, onun diline düşmeden ben mekân sahiplerini uyarayım istedim; geçen hafta da birkaç kişi düşüp düşüp utançtan yerin dibine geçmiş. Suç biraz da mekânın kendisinde! Şu bar önündeki sete bir çare Emel'cim... Set demişken, Les Ottomans'dan da söz edeyim bari! Her yerinde basamaklar, çeşitli setler var. Çıkış kapısında bile uyarıyorlar "Aman dikkat" diye. Les Ottomans'la ilgiligurme yorumları da otelin dekorasyonunun bir zamanlar herkesin eğlencesi olan Çırağan'ın bonbon renkli iç düzenlemesini çok çok geride bıraktığı yolunda. Kadınlar tuvaletine gidenler dünyanın en rüküş tuvaletine girdiklerini belirtiyor. Dekorasyonun oryantalizminden, ancak Doğu'yu Hollywood filmlerindeki görkemli dekorlardan hatırlayanlar etkilenir diyorlar. Lobinin orta yerinde duran koskoca, gül motifli tahtın ne işine yaradığını sorduğunuzda alınan cevap: "Konuklarımız oturup fotoğraf çektiriyorlar." Japonlar mı geliyor ayol bu mekâna? Monik Benardete o koltukta fotoğraf mı çektirecek? Güldürmeyin adamı! Zümrüt Fotoğraf Stüdyosu değil ya burası! Ertesi gece tabii hep beraber Lucca'ya gittik. Tabii çünkü bir nevi mahalle barı havasında artık Lucca. Giderken de yolda Emre'yi gördük. Ada "Bu çocuğun da aklı hep sonradan geliyor canım," dedi. Meğer bu haftaki Şamdan'da Emre Ergani ve sevgilisinin (Şebnem Işık) aşklarını anlatışları varmış. 13 yıl önceden tanışıyorlarmış da falan da filan. Emre Ergani bir zamanlarki karısı Elif Dağdeviren'le de yıllar yıllar önceden tanışıyordu. Hakikaten de aklı başına hep sonradan geliyor galiba Emre Bey'inEmre dedim de aklıma Alinur geldi. Bir ara epey samimiydiler. Ne oldu acaba? Bu arada bir not da kendi gazeteme: Geçen hafta bu minicik köşecikte geçen küçük bir haber, Günaydın'da orijinal haber olarak (üstelik fotoğraflı ve imzalı bir şekilde) kullanılmış! E bu köşenin de minicik olsa da bir adı, bir yazarı var! Hadi başka gazete yapsa neyse! Olgun Şimşek haberini biri imzasıyla yeni bir şey gibi haber yapmış. Gerçekten de üstüne tek cümle eklemeden... Yavuz Baydar'ı görünce sitem edeceğim valla.
SUZAN VERDİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|