|
 |
 |
 |
 |
|
 |
 |
 |
 |
 |
Tel: 0212 3544813 | Fax: 0212 3544891 | SMS: HU yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder |
|  |
|
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
|
 |  |
  |
|

İnci Asena'nın önünde eğilmek..
Doktorlar üç, en fazla dört ay yaşar, demişlerdi Duygu için.. 2 yıl yaşadı.. Hem de son haftalarına kadar, çökmeden, dağılmadan.. Hatta gezerek dolaşarak.. Yaşamdan zevk alarak.. Onu en son Esma Sultan Yalısı'nda gördüm bilir misiniz?.. Yürüyerek girdi içeri.. Sarmaş dolaş olduk.. Gözlerinin içi gülüyordu.. Herkes "Mucize" diyordu.. Mucizeyi yaratan kimdi peki?.. Bunu kimse yazmadı bugüne dek.. Ben biliyorum.. İnci!.. İnci Asena.. Duygu'nun kızkardeşi.. Kendi hayatını tümüyle unutup, iki yıldır Duygu'yu yaşayan İnci.. Benden iyi kimse bilemez.. Ben bugün yaşıyorsam, kızkardeşim Serpil'dir en büyük sebebi.. Yaşama şansım yüzde 3'lere falan düşmüştü.. Hastalıklar arka arkaya geliyor, durmadan kesip biçiyorlardı beni.. Mide hastaydı, böbrek hasta, karaciğer hasta, bağırsaklar hastaydı.. 39 kiloya düşmüştüm, 1.80 boyla 39 kiloya.. Yaşama umudum sıfırlanmıştı. Hastaneden çıkamayacağıma inanıyordum.. Ama Serpil ayaktaydı. Ve de yanımda.. Üstelik yeni evliydi o zaman.. Bal yılını kocasıyla değil, benimle geçirdi.. Aslında Fethi de işi bitirir bitirmez hastaneye koşardı ya.. Gündüz Serpil, gece Fethi.. Serpil beni yüzde 3'ten döndürdü.. Duygu'nun eğer yüzde 1 şansı olsa, İnci başarırdı inanıyorum.. Duygu'nun kalan ömrünü mislilerle, hem de süründürerek değil yaşatarak uzatan İnci, benim için bir azizedir.. Önünde saygı ile eğilinen bir azize.. Hepimizin Duygusu adına, Teşekkürler İnci!..
Yola çıkarken Halit Ağabeyin (Çapın) ölümünü duydum.. Duygu'nun ölümünü Frankfurt'ta haber aldım.. Gurbette.. Geçen yıl Kenan'ın ölümünü gurbette öğrendiğim gibi.. Sonra ardı ardına gelmeye başladı kötü haberler.. Orhan Ağabey, o dağ gibi spor adamı, sporcu adam Orhan Bilgin gitmişti.. Tam dönerken Ergil'in haberi geldi .. Ergil Tezerdi'nin.. Halit Ağabey, "Keşke onun gibi yazabilsem" dediğim tek gazeteci idi hayatımda.. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük üç röportajcısından biriydi, Hikmet Feridun Es ve Mete Akyol'la birlikte benim için.. Gazeteciliğin kaybolan dalı, her şeyin o kahrolası, yok olası, sütunlardan silinesi, soru cevap ucuzluğuna dönmeden önceki yazı sanatı.. Öyle bir ustasıydı ki, türkçenin.. Yazısını okumaz, yutardınız.. Galatasaray Avrupa Şampiyonu olduğu zaman en güzel yazıyı bir Fenerbahçeli olan Halit Ağabey yazmıştı. Biz Galatasaraylıların ağzını sulandırarak.. Orhan Ağabeyi tanıdığımda, Spor Bakanlığı Müsteşar Yardımcısıydı. Sonra müsteşar oldu. Hemen her gün uğrardım. Sohbetine doyamazdım çünkü.. Ve de öğretisine.. Neler öğrendim ondan, neler.. Kapısı hep açıktı, kapandığını görmedim. Özel kaleme falan uğramadan, selamsız sabahsız herkes, ama herkes dalardı odasına.. Öylesine açık bir bürokrattı. Spora onun kadar vakıf bir başka spor yöneticisi görmedim teşkilatta, ondan sonra.. Ergil Tezerdi, kaybettiğim dörtlünün içindeki en eski dostumdu. 60'lı yılların Ankarasında beraberdik.. Kuşetli trenlerle İstanbul'a maça gelirdik bir günlüğüne Ergil'le.. Öyle neşeli, şakacıydı ki. Uzun yollar kısalırdı onunla.. Sonra İstanbul'a gitti.. Hürriyet'te magazine başladı.. Hızla sevdirdi kendisini herkese.. 80'li yıllarda Sabah'ta tekrar buluştuk Ergil'le.. Benim spor arkadaşımdı. Beraber koşu bandında yürür, yüzerdik.. En son Plaza'nın terasında gördüm onu.. Erol Evgin 10 dakika ara vermişti ki, salonun ucunda gördüm.. Çok zayıflamıştı.. Oturdu.. "Senin burda olduğunu biliyordum" dedi.. "Hem seni, hem Erol'u görmek için hastaneden izin aldım.." İki dakika sonra doğruldu.. "Nereye" dedim.. "Kalsana.. Biraz da Erol'u dinle.." "Sen benim buraya nasıl geldiğimi biliyor musun" dedi.. "Doktorlar acıyı hissetmemem için morfinle doldurdular beni.. Zor ayakta duruyorum.." Öpüştük.. Gitti.. O gidiş!.. Duygu.. Ne yazabilirim ki, bilmediğiniz.. Herkesin Duygusu idi o.. Herkes tanıyor biliyordu onu.. Feminizmin anıtı oldu Türkiye'de.. O kimliği ile öne çıktı.. Ben o kimliğe hiç inanmadım.. Onun nasıl aşkların kadını olduğunu en iyi bilecek kadar yanında, yakınındaydım çünkü.. Sevgiler ve aşklarla yaşardı Duydu.. Erkekleri en çok seven kadındı, bana sorarsanız..
|
|
 |
|
|
|
|
|
 |
|