Ada, dul kadın ve yalnızlık
Agnès Varda'nın Paris'teki 'Ada ve O' sergisi çok ilgi çekiyor. Sergi, adalı 14 dul kadının öyküsünü konu ediyor.
Agnes Varda 78 yaşında bir kadın yönetmen. İlk filmi bir balıkçı kasabasında geçiyordu. 50 yıl sonra bu defa bir film için değil ama bir 'enstalasyon'a tema olarak adayı ve orayı da, hikâyelerini anlattırdığı dul kadınlar için bir nevi sığınak seçti. Fransa'nın Atlantik Okyanusu kıyılarında, Noirmoutier adasında geçen hikâyede 'melankoli ve mutluluğu' bir arada işliyor sergisinde. Herhangi bir yer değil Noirmoutier, Varda için. İlkokulda duyduğu ve çok sevdiği o tanımdaki gibi 'Her tarafı denizlerle çevrili toprak parçası.' Deniz, tatilin, ama tehlikenin, sonsuzluğun, sonun da ifadesi. Fransa'nın Nantes kenti yakınlarındaki bu ada med-cezire göre günün değişik saatlerinde yarımadaya dönüşüyor. Kocası vefat ettikten sonra, bir keresinde iki sandelye alıp plajda birine kendi oturup, öbürünü boş bırakmış yanıbaşında. Ve böylece karar vermiş, 'L'et Elle'/ 'Ada ve O' adlı sergiye. Paris'te Fondation Cartier'deki sergi, ekim ayına kadar açık. Kocanın gidişi ve beraber geçirilen uzun bir yaşamın sona ermesinin ardından, yaşananlar konu ediliyor. Bahçede, önce film şeritlerinden yapılmış bir kulübe görünüyor. Üstüne bir levha konmus, 'Başarısızlık kulübesi'. Catherine Deneuve ve Michel Piccoli'nin oynadığı Varda'nın 1966'da yaptığı, fiyaskoyla sonuçlanmış Crfilmi. "Başarısızlık insanı kötü yapıyor. Ama ben 40 yıl sonra bir kulübe çıkardım. Hasattan kalanı topladım. Toplamayı öğrendim," diyor. Kulübeyi geçince bir diğer kulübede, 30 kadın ve erkek portresi var. Sonra dışardaki duvarda renklerin baskın olduğu, eğlenceli plaj sahneleri geçiyor projeksiyondan. Alt kata indiğinizde, AgnVarda'nın ya da dul kadınların mahremiyetine girdiğinizi anlıyorsunuz artık. Merdivenleri inerken, karşıdaki levhada med-cezir saatleri ilan edilmiş. Eskiden adaya yürüyerek Passage du Gois'dan sular çekildiğinde geçiliyormuş. Şimdi uzun yıllardır var olan bu köprü kullanmıyor. Bir görevli plastik perde benzeri şeyi asıp geçebileceğinizi söylüyor. Uzun koridoru geçerken, denizin iniş, çıkış seslerini işitiyorsunuz. İlkin, plajda uzanmış sarışın güzel ve çıplak bir kadının göründüğü, 30-40'lı yılların adasına ait bir kartpostala rastlıyorsunuz. Her birinin detaylarında sürprizler gizli. Sonra beş dul kadın portresi, deniz, bir kedi resmi, adada dolanan siyah elbiseli kadınlar... Nihayetinde duvara monte edilmis 14 videoda, üçü orta yaşı, diğerleri 70'lerini aşmış 40-50 yıllık eşlerini kaybetmiş, Noirmoutier'de yaşayan 14 dul kadının tanıklığı bekliyor sizi. Karşılarında 14 sandelye var. Rastgele ilk boş bulduğunuz sandelyeye oturup, kulaklığı takıyor ve onların hikâyelerini dinliyorsunuz. 'Bir yastıkta kocayamamış' kadınların hikâyelerini...
Belkıs KILIÇKAYA
|