1910'LARDA İstanbul Balıkhanesi'nin müdürü olan KarekinDeveciyan'nın Türkiye'deBalıkveBalıkçılık adlı muhteşem kitabını okuyorum. Bazı balıkları aldatmak için kullanılan zokanın, önce mazgala adlı perdah aletiyle ve cıvayla nasıl parlatılması gerektiğini ince ince anlatıyor. Nerede, ne kadar balığın olduğunu şıp diye gösteren radarlı olta çağında beyhude bir çaba mı?