|
|
İşte paşanın telefon numarası Savcıları göreve çağırıyorum
Tümgeneral Reha Taşkesen'in hem görevinden hem de TSK'dan sürpriz bir şekilde ayrılmasının ardından ortaya çıkan açıklamalar, iddialar ve gelişmelerle iş her geçen gün çığrından çıkıyor. İlk önce, bir kız Harbiyeli, sonra bir kadın yüzbaşı derken, şimdi de medya mensubu bir sevgilisi olduğu iddiası ortaya atıldı. Hatta, bu sevgili konuşmaları kayda almış ve bunları bizzat kendisi Genelkurmay'a göndermiş. Bir başka gazetede bu teze karşı iddialardan biri ise, Reha Paşa'nın aylardır kendisini arayanlara "Dinliyorlar. O yüzden cep telefonumuzun pilini bile çıkaralım" diye uyarıda bulunduğu şeklinde. Burada insanın aklına, "bu sevgilinin bu korkuyu salacak kadar teknik donanıma sahip olup olamayacağı" geliyor. Bir de Reha Paşa, bu işi sessiz sedasız kapatma imkanı varken, çıkıp, 'dinleniyorum' diyerek niye bu kadar gündeme gelmek istesin. Bununla, ailesini, itibarını kaybedeceğini hiç düşünmedi mi? O yüzden, Reha Paşa'yı dinleyen esrarengiz gruplar mı, yoksa telefona bağlı gazeteci teybi ile bunu gerçekleştirme başarısı gösteren medya mensubu sevgilisi mi; Bunun mutlaka aydınlatılması gerekiyor. Tabii, bir de gelen okula dair detaylı imzasız ihbar mektupları ile bu medya mensubu sevgilisinin kayıtları arasındaki zamanlama ve eşgüdüm de kafa karıştıran türden. Görülen o ki, Türkiye'nin en büyük seferberliklerinden biri Reha Taşkesen'e karşı başlatılmış. Şimdi sıkı durun, dün bize gelen son iddia ise, Reha Paşa'ya bazı kadınları yem olarak gönderen ve bunları kayda alan bir grubun var olduğu şeklinde. Reha Paşa'nın bazı bayanlarla telefonda samimi görüşmeler yaptığı ortada. Ancak, biz başından beri, olabildiğince spekülasyonlardan uzak durup, sadece konuşanlara ve açıklamalara yer verdik. Şimdi asıl soru, bu dinlemeler, teyp kaydı, her neyse incelendi mi, kimin yaptığı belli oldu mu? Ya da TSK'ya, Reha Paşa'ya karşı bunları yapanlar hakkında bir soruşturma açıldı mı? Bir de, sadece sıradan bir sevgilinin kayıt meselesi ise, Reha Taşkesen'in ardından onun gibi niye bir çok general telefonda, "Bunlar telefonlarda konuşulacak konular değil. Belki bizi de dinliyorlar, bize de ulaştılar" yanıtını verdi. Aldığımız bilgiye göre, bir teknik takip altına alınan telefonun üzerinde yapılan dinlemenin izleri daha sonra rahatlıkla bulunabiliyor.
GERİYE DÖNÜK İZLEME Şimdi insanın aklına şu geliyor. Acaba, Reha Taşkesen Paşa'nın, 'dinleniyorum' endişesi ile kullanmadığı 532.201.66... no'lu özel telefonu devletin ilgili birimleri yasal izinle geriye dönük kontrol altına alıp, bu dinlemeyi kimin yaptığını bulabilir mi? Veya, savcılıklar bu numaranın üzerine gidebilirler mi? Reha Paşa mı abartıyor ya da sıradan sevgili meselesi de, konuları mı saptırıyor? Yoksa, istihbarat servisi işi mi, birileri TSK'yı mı dinliyor, ya da başka bir iş mi var? Bunun aydınlatılması adına bu tür bir araştırma çok önemli. Tüm birimler 'biz dinlemiyoruz' açıklaması yaptı. Peki gerçekte ne oldu? Artık ne ise ortaya çıksın. Biz Paşa'nın numarasının ilk beş rakamını verdik. Herhalde, ilgili birimler de geri kalanı bulabilir. En azından birileri "Nereden çıkarıyorsunuz. Türkiye'de kimse kimseyi illegal dinlemiyor. Hele TSK'yı hiç dinlemiyorlar. Ülkede her şey kanunla yürür" desin. Sorun sadece Reha Paşa değil. Türkiye ve bu ülkenin devletin kurumlarının birbirine güveni adına buna çok ihtiyacı var.
|