|
|
|
|
|
|
|
|
|
Görüşler
Yargı dimdik olunca İTALYA, yıllardır bu tür şike olaylarıyla, sadece sporda değil, siyasetinden başlayarak sosyal yaşamın her bölümünde skandallarıyla ünlü bir ülke. Ama aynı İtalya, savcı ve yargıçlarıyla da ünlü. Başta mafya olmak üzere bu tür olayları cesaretle kovalayan savcıların öldürüldüğünü biliyoruz. Buna rağmen İtalya'da yargı bağımsız, dimdik, korkusuz ve onurlu. Bizde şikenin boyutları İtalya kadar yaygın ve büyük olmasa da ne federasyonumuzun yargı kurumlarının, ne de bağımsız adliyemizin işin üzerine sonuna dek gittiğini
ve cesur kararlar aldığını söyleyebiliriz. En canlı örnek, son Trabzon ve Gökdeniz olayları. Gökdeniz'e federasyonun yargı kurumları komik bir ceza verdiler. Trabzon Savcılığı ise aradan geçen bir yıla rağmen hâlâ Gökdeniz dosyasını toparlayamadı ve de Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim Gökdeniz'i geleceğin milli takım kadrosuna çağırıp oynattı. Neresinden bakarsanız bakın; iç açıcı bir görüntü değil. Türkiye'de müthiş bir örtbas etme, unutma, silme anlaşması var sanki. Bu da geleceği iyice karatıyor. HINCAL ULUÇ
Spor mahkemesi şart BÖYLE bir kararı İtalyan Futbol Federasyonu, Türkiye Futbol Federasyonu ya da bir başka ülke federasyonu veremez. Böyle bir kararı ancak bağımsız yargı verir. Nitekim İtalya'da da kararı bağımsız yargı verdi. Böyle bir kararı Türkiye Futbol Federasyonu alsa siyasi baskı, bölgesel baskı, karar Üç Büyükler ile ilgiliyse müthiş bir kitlesel baskı, bu kararın çıkmasını ve uygulanmasını önler. Şikesiz teşviksiz, hesapsız, kitapsız temiz bir lig istiyorsak Türkiye'de hızla spor mahkemeleri kurulmalıdır. Şikeyle kümede kalınan, şikeyle ligden düşülen, şikeyle şampiyon olunan bir ortamda üstelik bunların bilinmesine rağmen ses çıkaramayan, karar alamayan bir federasyon böyle radikal bir kararın altına asla imza atamaz. Kısa sürede karar verme yetkisine sahip özgür spor mahkemeleri kurulmalıdır. Federasyon bugünkü şartlar altında küfür nedeniyle bir takımı yenik saysın ben razıyım. ŞANSAL BÜYÜKA
Darısı başımıza İTALYA'YA "Mafya" derdik. Ama futboldaki pisliklerin üzerine cesurca gittiler. En ünlü kulüplerine inanılmaz cezalar verdiler. Şayet son 10 yılda bizde bu tip araştırmalar yapılıp sonuçlarına uygun cezalar verilmiş olsaydı Üç Büyükler dahil birçok kulüp şu anda amatör kümelerde geziniyordu. Orada, ülke Dünya Kupası kazanmanın sevincini yaşarken birkaç gün sonra böylesine ağır cezaları verebilecek bir sistem var. Ondan sonra biz "AB'ye hazırız" diyoruz. Biz ancak aşiret devletiyiz. Böylesine cezaları verebilmek için önce sosyal, adil ve hukuk devleti olmamız gerek. AHMET ÇAKAR
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|