Yesemek'e sır dolu yolculuk

Tahtaköprü Barajı'ndan gelen rüzgâr, serinliğini yüzüme bıraktıktan sonra Karatepe eteğinde üç bin yılın anılarıyla yaşayan 'Lu Hartagga'nın bedeninde konaklıyor. Ortasından minik Yesemek Deresi'nin geçtiği, alt ucunda aynı isimli köyün bulunduğu küçük vadinin batı yanı, 'Lu Hartagga', 'Kubaba' misali heykellerin ana yurdu Karatepe, üç bin yaşında bir 'heykel atölyesi'... "Altıntop Ovası içindeki Yesemek Höyüğü, İslahiye'ye kuş uçumu 14 kilometre, Zincirli'ye de 19 kilometre uzaklıkta ve Karatepe sırtının batı yamacında... Höyüğün en arka planında Amanos Dağları yer alıyor." Yaşı, dağların ve suyun ve gökyüzünün yaşında olan 'Lu Hartagga', bu 'atölye'nin en dikkat çekici heykellerinden... Bedeni insan, kafası 'ayı' biçiminde olduğu için 'Ayı Adam' da diyorlar ve kökeninde dinsel törenlerde Hitit tapınak memurlarının çeşitli hayvan maskeleri takmaları yatıyor. 'Kubaba' ise Gargamış Krallığı'nın, daha sonra 'Kibele' adını alacak Anadolu'nun has tanrıçası... 'Lu Hartagga' ve 'Kubaba' ve dağ tanrıları ve sfenksler ve aslanlar, anılarında kendi hayatlarını yaşasınlar; şimdilerde Karatepe'nin karşı yamacında, bir 'çağdaş' heykel atölyesinde yankılanan çekiç sesleri, üç bin yıl öncesinin anılarını taşa yontmakta yine... Bütün bunlar, 'Yesemek Tarihi Açıkhava Heykel Atölyesi' adıyla, GAP Bölgesi Kültürel Mirası Geliştirme Programı kapsamında yer almakta... Avrupa Birliği Komisyonu'nun finanse ettiği proje, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti önderliğinde, İslahiye Kültür ve Sosyal Dayanışma Derneği ile Gaziantep Kültür ve Eğitim Derneği ortaklığıyla yürütülmekte... 'Lu Hartagga' ve 'Kubaba'ya can veren Hititli heykeltıraşlar misali, genç sanatçılar da üç bin yıl öncesinin hamurundan aynı bazalt kayalara parmak izlerini bırakmaktalar. Heykeltıraş Kemal Tufan, 1. Genç Sanatçılar Atölyesi'nin 2-16 Mayıs arasında gerçekleştiğini belirttikten sonra, 18 Ağustos -17 Eylül arasında uluslararası on sanatçının katılımıyla 'Uluslararası Heykel Bienali' yapacaklarını söylüyor. Gelecek yılın mayıs ayında ise ikinci atölye çalışması başlayacak ve yapılan heykeller İslahiye, Gaziantep ve Yesemek'te sergilenecek... Yesemek, şimdiden bir 'bienal'e dönüşmüş... Çevre illerden ilkokul, üniversite öğrencileri geliyor, taşın sırrını öğrenmeye çalışıyorlar. Bütün bunlar olurken yönetmen Işıl Özgentürk de üç bin yıl yaşındaki bu heykeller kılavuzluğunda sır dolu yolculuğa hazırlanmakta... Özgentürk, ruhu ve bedeni ile heykellerin kan kardeşi olarak kırk yıldır Yesemek'te yaşayan; o üç bin yıllık anıların 'bekçi'si Ali Çiçek ve 16 yaşındaki oğlunun düşleri ve düşüncelerini belgesel bir filme aktarma çabasında... Taşta yaşayan geçmiş ve şimdi ve gelecek böylece 'görüntü'de de can bulacak... Geçmişin ve şimdinin ve geleceğin sırlarını da sanatçıdan başka kim çözebilir?

* Yesemek'e ilgi duyanlar, Toplumsal Tarih dergisinin mayıs sayısında Kemalettin Köroğlu'nun 'Tarih Öncesinden Persler'e Kadar Mezopotamya' başlıklı yazısını okuyabilirler. rdurbas@sabah.com.tr Refik Durbaş Rüzgara Alfabe