|
|
Adile Sultan kapılarını yeniden açıyor
Sultan Abdülmecit'in kız kardeşi için yaptırdığı Adile Sultan Sarayı, yeni bir kültür merkezi olarak hizmete giriyor. Uzun yıllar Kandilli Lisesi binası olarak kullanılan ve 28 Haziran'da açılışı yapılacak saray artık uluslararası toplantılara ev sahipliği yapacak
Tarih kitapları onu dindar ve mütevazı bir Osmanlı kadını olarak anlatır. Her dönemde gündemde kalmayı başaran, asrın birçok siyasi ve idari kararların alınmasında etkisi ve rolü olan, kararlı, duygulu, aile bağları kuvvetli bir kişidir Adile Sultan. Kadınların haremden dışa açılmalarına öncülük etmesinin yanında, yardımseverliği ile de herkesin çok sevdiği bir isim olmuştur.
HANEDANIN KADIN ŞAİRİ II. Mahmud'un kızı olan Adile Sultan, döneminin ünlü kadın şairleri Fıtnat ve Leyla Hanım'dan yetenek ve teknik bakımdan daha az başarılı sayılsa da, özellikle Osmanlı tarihine tuttuğu ışık nedeniyle önemli bir şair. Babası, annesi, kardeşleri ve çevresi hakkında yazdıkları dönemin saray erkanının ve yönetiminin anlaşılmasına yardımcı olmuş. Özellikle Fuzuli ve Şeyh Galib'e nazireler ve Yunus Emre tarzında hece vezniyle şiirleri bulunuyor. Şiirleri teknik bakımdan basit ifadeli gibi görünse de samimi olarak tanımlanıyor. Hayatında bir dönüm noktası teşkil eden kayıplarının etkisini şiirlerinde görmek mümkün; çocuklarının ve eşinin arkasından hissettiği hüznü çeşitli şiirlerinde yoğun bir biçimde işlemiş Adile Sultan. Aruzun yanı sıra, hece vezniyle de şiirler yazmış. Şiirleri 1996'da Adile Sultan Divanı ismiyle yayımlanmış.
ÇIRAĞAN'IN MİMARI YAPTI Onun adını alan Adile Sultan Sarayı'nın öyküsüne gelince... İstanbul Boğazı'nın en görkemli noktası Kandilli'de yer alan ve İstanbul'un ihtişamını gözler önüne seren bu saray, Sultan Abdülmecit tarafından kız kardeşi için yaptırılmış. Abdülmecit, Kandilli sırtlarında Tophane Müs'iri Halil Rıfat Paşa'nın konağını ve bahçesini satın alır. Ancak saray, daha sonra 1876 yılında Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılır. Mimarı aynı zamanda Çırağan Sarayı'nın mimarı olan Sarkis Balyan'dır. Başbakanlık Osmanlı arşivindeki belgelerden anlaşıldığına göre, inşaatı yaklaşık dört yıl süren saray, o dönemde 6 bin 800 lira 788 kuruşa malolmuş ve bu meblağ dönemin maliye nezareti tarafından karşılanmış. Saray gerçekten Çırağan Sarayı'na yakın büyüklükte. 55 odası da güney, batı ve kuzey ceplerinden enfes Boğaz manzarasına sahip. Adile Sultan'ın, kız okulu olması isteğiyle ölümünden bir yıl sonra 1899'da Milli Eğitim'e bağışlanan saray, uzun yıllar Kandilli Kız Lisesi olarak kullanıldı. 1986 yılında geçirdiği büyük yangın sonrasında, Sakıp Sabancı'nın bağışıyla restore ettirilen bina, yani saray, şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul Valiliği, Sakıp Sabancı, Hacı Ömer Sabancı Vakfı (VAKSA) ve Kandilli Kız Lisesi Eğitim ve Kültür Vakfı (KANKEV)'in destekleriyle 'Sakıp Sabancı Kandilli Eğitim ve Kültür Merkezi Adile Sultan Sarayı' adıyla hizmet vermeye hazırlanıyor.
EN GÖSTERİŞLİ KONGRE MERKEZİ 28 Haziran'da açılışı yapılacak, İstanbul'un en saygın organizasyon mekânlarından biri olması hedeflenen sarayda; 500 kişilik yemek ve toplantı amaçlı Oval Salonu, 200 kişilik iki adet toplantı salonu, 1300 m2'lik kokteyl ve sergi alanı, 20 adet 30-40 kişilik seminer salonları, 2 bin kişilik 'Saray Bahçesi' ve çeşitli servis birimlerini içeren toplam 5 bin 625 m2' lik kullanım alanı bulunuyor. Uluslararası birçok toplantı ve kongreyi düzenleyen UKTAŞ, Adile Sultan Sarayı'nın da ev sahibi olacak.
|