| |
|
|
Hato ile Ramo
HATO ile Ramo 2 kardeş. İkisi de "zeka özürlü." Zaten "buralarda" özürlü çok. Zira "aşiret içi evlilik" yaygın. Aşiret içinde de "neredeyse herkes birbirinin akrabası."
Ramo ölmüş, Hato sağ. 70 küsur yaşında. Hato ile Ramo, Derik'in "simgeleriymiş." Ramo ölünce Hato "tek" kalmış. Bütün gün Derik'i dolaşıyor. Kimi sigara veriyor, kimi ekmek.
Yöre halkı inanıyor ki: -Hato'ya iyi davrananın, ekmek veya sigara ya da bir bardak çay uzatanın işi rast gider. Halk anlatıyor ki: -Makine (otomobil) yolda kaza yaptı... İçinde 5 kişi vardı, 4'ü öldü... Ölen 4 kişi, daha önce Hato'yla alay etmişlerdi... Ölmeyen kişi ise, bir gün önce Hato'ya tek bir sigara vermişti.
Çocuğu olmayan kadın, Hato'ya "ekmek, domates, zeytin" getirmiş. Bir süre sonra "hamile kalmış." Nur topu gibi çocuk doğurmuş. Buna "siz" inanmazsınız ama, Derikli inanıyor. Ve herkes "70 küsur yaşındaki deli Hato" ya sahip çıkıyor.
Bir gün bir heykeltıraşın yolu Derik'e düşmüş. Hato ile Ramo'yu tanımış. Onların dilden dile dolaşan ve destanlaşan öykülerini dinlemiş. Sonra da 2 kardeşin "heykelini" yapmış. Heykel "Derik'te... Anavatan Partisi İlçe Merkezi'nin az ötesinde."
Derik'te dolaşıyorduk. Boylu poslu ama "kafası ufacık" bir adam yanımıza yaklaştı: -Uoooo, babooo, Mardiin, Deriik, ben Hatoo, yaz, yaz!.. "Resmini" çektik. "Yazacağız" dedik. "Yarısını içtiği sigarasını" uzattı: -İkraam... Aaal... İiiç... Baboo!..
|