|
|
|
|
|
|
Sahnede ve pistte Zeliha Sunal
İstanbul gece hayatının en beğenilen solistlerinden Zeliha Sunal, yeni albümü Rafta Kalmasın'ın piyasaya çıktığı şu günlerde Cahide Sayfiye'de sahne almaya başladı. Albümüyle herkesi dans pistine davet eden Sunal, şovuyla da eğlendiriyor...
Bu kız sizi dans ettirecek
Anlaşılan onun adını bu yaz sık sık duyacağız. Zeliha Sunal, İstanbul'un en sükseli mekânı Cahide Sayfiye'de sahne almaya başladı. İlk albümü Rafta Kalmasın'daki parçalarının da bu yaz pistleri şenlendireceğine şüphe yok.
Geçen yıl Erkekleri Tanıyın adlı single'ını çıkartmıştı. Sonra Herıld Yani'de sahne aldı. Kış boyunca yine Parkorman'da program yaptı. Gece hayatının ve ekstraların en beğenilen sanatçılarından Zeliha Sunal bu yaza yeni albümüyle girdi; Rafta Kalmasın. Onunla konuştuğumuz günün akşamında ise Cahide Sayfiye'deki programına başlayacaktı. Zeliha Sunal hem iddialı hem alçakgönüllü, sorularımıza samimiyetle cevap verdi. -Sahnede çok hareketlisiniz. -Evet. İnsanlar sahnede seslerinin zayıflığını ya da detone oluşunu gizlemek için kendilerini konuşmaya veriyor. Çok konuşup az şarkı söylüyorlar. Ben tabii sesime de çok güveniyorum. Yıllardır şarkı söylemenin verdiği bir teknik de var. Hani bisiklete biner gibi, vücut kendiliğinden başlıyor şarkı söylemeye. -Kaç dilde şarkı söylüyorsunuz? -Şimdi yeni eklediğimiz parçalarla otuzu bulmuştur herhalde. Cazdan rock'a, Türk halk müziğine kadar her şeyi söyleyebiliyorum. Üç bini aşkın şarkı vardır repertuarımda. Belki de daha fazla çünkü her geçen gün hem eski şarkılardan eklediklerimiz oluyor hem de müzisyenler yeni parçalar ürettikçe, onları öğreniyoruz. -Bu sezon neleri eklediniz repertuarınıza? -Madonna'nın dans parçalarını ekledim. Yeni çıkan parçaları, arkadaşlarımın şarkılarını, mesela Zeynep Dizdar'ı, Hande Yener'i ekledim. -Hangi şarkıları söylemeyi tercih ediyorsunuz? -En son Pink'in albümünü çok sevdim, Anastacia dinliyorum. Barbara Streisand dinlemeyi çok seviyorum. Caz seviyorum, söylemem gerekirse çok koyu cazlara dalıyorum ama genelde daha klasik şeyler, mesela Diana Krall dinlemeyi seviyorum. Bunun dışında Rammstein diye bir Alman metal grubu var onu seviyorum. -Bu albüm için çok çalıştınız değil mi? -Evet, çok iddialı parçalarımız var. Albüme adını veren Rafta Kalmasın bir dans parçası. Hindistan'da sokakta duyup beğendiğimiz bir şarkımız var; Salına Salına. Bakü'de bir alışveriş merkezinde gitarla başlayan bir şarkı duydum, 'Kim söylüyor bunu, yürek paralayıcı bir şarkı' dedim, saatlerce telefonlar edip sonunda buldum; Uçurum böyle çıktı. Pink Floyd'vari bir parça oldu, blues, tam bana göre. Murat Göğebakan bir şarkı yaptı bana, sonra Erkin Koray ve Orhan Gencebay'la çalışmış çok önemli bir isim, Arap Saçı'nın bestecisi Özer Şenay Cümbür Cemaat diye bir şarkı verdi. En önemlisi Fikret Şenes, karşılık beklemeksizin Düşünmem İçin'i verdi, çok şık bir parça o. -Albümün çıkış parçası Gitme'yi sahnede söylüyordunuz, değil mi? -Gitme uzun süredir peşinde olduğum bir şarkı. Aslı Ketma, yine gitme demek Özbekçe. Sahnede Özbekçesini söylüyordum zaten. Bişkek'e ilk gittiğimde şarkıyı bir piyanistten dinledim, 'Bu şarkı nedir, bulun bana,' dedim, bulamadım. Kazakistan'a geçtim, Almaati'de baktım yine çalınıyor. Türkiye'ye gelip araştırdığımda Demet Sağıroğlu'nun bu parçayı yapmaya hazırlandığı öğrendim, ama Demet o şarkıyı albümünde kullanmayınca tekrar peşine düştüm. Aslı Zen diye bir solistin çıkartacağı söylendi, o da yapmadı. Topkapı Müzik'e, 'Bunu artık bana vermelisiniz,' dedim. Bu sefer şarkının sahibine söz beğendiremedik. Defalarca yazıldı, Günay Çoban iki defa daha yazmış, son denemesi beğenildi ve şarkı o sözlerle çıktı. Altı hareketli bile olsa üstü yanık bir şarkı bu.
AYŞE DÜZKAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|