|
|
|
|
Şişmanlığın nedeni virüs mü?
Şişmanlık batı dünyasının kabusu haline gelirken bir yandan da az gelişmiş ülkelere doğru yayılıyor. Obezitenin altında yatan nedenler ise tıp dünyasını yeni araştırmalara yöneltiyor. Son yıllardaki bakış açısına göre, sorun sadece aşırı yemekten ve hareketsizlikten ibaret olmayabilir. Çünkü az yiyen şişmanlar, çok yiyen zayıflar olduğunu biliyoruz. Yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve aşırı yemek genellikle psikolojik sorunlarla birlikte gider. Şişmanlık pek çok nedene bağlı olabilir. Obezite, son 30 yılda ABD'de büyük artış gösterdi. Bir dönem insanlığı kırıp geçiren veba, verem gibi bulaşıcı hastalıkları bir yana koyarsak; dünyada bu denli hızlı ilerleyen bir başka hastalık görülmedi. Salgını sadece tüketim alışkanlıklarıyla açıklamak ise yetersiz. Bu nedenle araştırmacılar, şişmanlıkta rol oynayan çevresel faktörlerle ilgileniyor.
GİDEREK YAYILIYOR Bir süredir, şişmanlamaya yol açan bir virüsten ve bunun bulaşıcı olabileceğinden söz ediliyor. Bu iddia aslında çok yeni değil. Her şey, yıllar önce bir bilim adamının Hindistan'da SMAM-1 adlı bir virüsü taşıyan tavukların şişmanladığını gözlemesi ile başlamıştı. A-36 virüsünün de aynı şekilde yağlanmayı artırabildiği belirlendi. Bu virüs tavukları şişmanlatmakla kalmayıp, insanlara geçtiğinde bazı kişilerin vücut yağ kütlesini artırıyordu. Sonra obez insanlarda virus taramaları yapıldı ve yüzde 100 olmasa da, A-36 virüsünün şişmanlığa yol açabildiği görüldü. Bu yıl Wiskonsin Üniversitesi'nen Dr. Whigham, aynı aileden olan ve insanlarda soğuk algınlığı belirtilerine neden olan Ad-37 virüsüne ilişkin bir araştırma yayınladı. Bu, virüsün bulaştığı insanların bir kısmında vücut yağ kütlesinin artış gösterdiği yönündeydi. Ama veriler, bu olasılığın zayıf olduğunu, virüsün, zaten şişman olan kişilerin vücudunda daha fazla yağ oluşmasına yardımcı olduğunu düşündürüyor.
ARAŞTIRMALAR YETERSİZ Obezite salgının virüslerle ilişkisi konusunda henüz işin çok başındayız. Wisconsin Üniversitesi'nden Dr. Whigham'a göre, şimdilik yeterli araştırma yapılabilmiş değil. Bilindiği kadarıyla, 'şüpheli virüs' onu taşıyan tüm insanlarda obeziteye yol açmadı. Belki vücutta yeteri kadar uzun süre kalmamış olabilir. Şişmanlatıcı etkisiyle mercek altına alınan Ad-36, Ad-37 ve Ad-5 virüsleri, bilindiği kadarıyla 50 çeşit virüsten oluşan bir ailenin üyesi. Bunlara insan adenovirüsleri adı veriliyor. Öncelikle tüm bu virüslerin daha yakından incelenmesi ve bu virüsleri taşıyan insanlarda kilo alımının izlenmesi gerek. Bu ihtimal kendini doğrularsa, bir aşı geliştirilmesi mümkün olabilir. Belki bir gün, genetik yatkınlığın, yaşam tarzının ve her türlü hormonal sorgulamanın yanı sıra, yakın bir tarihte virüs etkileşimleri de bir şekilde obezite tedavisinde yerini alabilir. Ama sağlıklı beslenmeye ve harekete gereken önem verilmedikçe, şişmanlık aşısının bile bizi kurtarabileceğini sanmıyorum. Şişmanlığa tek bir neden bulmak genelde mümkün değil. Bu nedenler içinde genetik yatkınlık ilk sıraya konulabilir. Kilo sorunu, başta spor olmak üzere ancak çok yönlü bir tedavi ile önlenebilir veya tedavi edilebilir.
Dr. Yasemin Fatih Amato
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|