|
|
|
|
Bodrum ve İstanbul'da kadınlar benzer giyiniyor, üniforma gibi!
İngiltere'de adından 'modanın altın çocuğu' diye söz edilen genç tasarımcı Erdem Moralıoğlu, tasarım yarışmasından kazandığı 100 bin dolar ile kendi adını taşıyan markasını yarattı. Şimdi tüm dünya onun tasarımlarına hayran, o ise İstanbullu stil sahibi kadınlara....
Henüz 28 yaşında... Ama şimdiden İngiltere'nin birçok moda editörü, Erdem Moralıoğlu'nun adından övgüyle söz ediyor... Türk bir baba ve Kanadalı bir annenin çocuğu olan genç modacı, şu an İngiltere'nin başkenti Londra'da kendi markası ile büyük beğeni topluyor... Moda eğitimini dünyanın en prestijli okullarından Royal College of Art'ta alan Moralıoğlu, geçen yıl İngiltere'nin en önemli tasarım yarışmalarından biri olan 'Fashion Fringe'de ödül alarak bir anda moda dünyasının genç yetenekleri arasında anılmaya başladı... Moda stajını, İngiltere'nin en ünlü modacılarından Vivienne Westwood'un yanında yapan Moralıoğlu; okulunu tamamladıktan sonra ABD'nin moda başkenti New York'a giderek modacı Diane von Furstenberg'in yanında çalıştı. İşte sadece bu iki ismin yanında çalışmış olması bile, Moralıoğlu'nun sahip olduğu yeteneği gözler önüne sermeye yetiyor...
KAZANDI MARKA YARATTI Şimdiden 'modanın altın çocuğu' olarak anılan genç tasarımcı, 'Fashion Fringe' ödülü ile kazandığı 100 bin dolar ile kendi markasını yarattı. Genç modacının adını taşıyan 'Erdem' markasının kreasyonları, başta İngiltere'de olmak üzere; Amerika, Avustralya ve Riyad'da satılıyor. Yolu düşünlerin Londra'da Harrods, Bluebird ve Ashley's Boutique'te kreasyonunu bulabileceğini söyleyen Moralıoğlu; Türkiye'de ürünlerinin satılmasını çok istediğini söylüyor. Şu an kendi ismini taşıyan bir valiz seti hazırlığında olan Moralıoğlu, yakın gelecekte Louis Vuitton gibi dünya devlerinin rakibi olacak gibi görünüyor...
* Türkiye benim için aile demek. Büyük bir sevgi hissediyorum Türkiye'ye karşı. Her zaman ziyaret edeceğim ailemin bir kısmı burada. Babam Türk...
* Babam Türk olduğu için Türkiye'yi birçok kez görme fırsatı yakaladım. İkiz kız kardeşimle bir kez yaz tatilinde İstanbul'dan Antakya'ya kadar olan sahil kısmını dolaştık. 18 yaşıma kadar neredeyse her yaz Türkiye'de tatil yaptık. Bodrum ve Antalya'yı çok sevdim.
* Rıfat Özbek, yurt dışında adı en çok duyulan Türk modacı... Ben bir de Bora Aksu'nun çalışmalarını çok beğeniyorum.. Çok cool... Bir de Vakko'yu biliyorum!
* Türkiye'de tanıdığım kadınların çoğu ailemden. Hepsinin çok zevkli olduğunu düşünüyorum. İstanbul'daki kadınlar inanılmaz! Öğrenciyken Türkiye'ye geldiğimde çok muhteşem kadınlar görüyordum. Hepsinin kendine ait çok hoş stilleri var. Ellerinde cep telefonları ve farklı tarzlarıyla onları Avrupai görüyorum. Düşünsenize; ben Kanada'dan gelen küçük bir çocuktum ve hepsi bakımlı ve çok hoştu, beni çok etkiliyorlardı.
* Kıyafetlerimi giyen her kadını çok beğeniyorum. Ünlü olmaları benim için çok bir şey ifade etmiyor. Biliyorum ki ünlüleri giydirirsem daha çok ses getireceğim. Claudia Schiffer benim giysilerimi giyiyor. Benim giysilerini giyen birini gazetede görünce çok mutlu oluyorum! Çok gurur duyuyorum.
* Şu an için butiklerde kreasyonlarım sergileniyor. Umarım aynı şeyi Türkiye'de de yapma imkanı bulurum. Kısa süre içinde görebilirsiniz.
* Sadece kadınlar için üretiyorum... Kendine güvenen kadınlar benim giysilerimi taşıyabilir! 'Erdem kadını' var ve bu fark ediliyor.
* Bodrum ve İstanbul'da kadınlar benzer şeyler giyiyor. Üniforma gibi! Antakya'da kadınlar daha orijinal. Genellikle kadınlar üniforma giymeye daha eğilimli. Çok yazık böyle olması.
* Marka giymiyorum. Kendi hikayesi olan ikinci el giysileri daha çok seviyorum. Özellikle babamın eski pantolonlarını seviyorum. Basit bir kot, spor ayakkabı ve tişort, tamamdır!
İDİL DEMİREL - DIŞ HABERLER
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|