|
|
|
|
'Sonra bana dedi ki...'
Yayın dünyamızda neler olup bitiyor? Edebiyat âleminden son dedikodular artık her pazar "Fısıltılar" köşesinde, okumadan geçmeyin.
Sıra Doğan Kitap'ta mı?
Havalar nasıl da sıcak. Hele Danimarka'nın serin gecelerinden sonra İstanbul'un nemli sıcaklığı hem beni hem Belgin'i çıldırtıyor. Sabaha kadar susmuyor öyle olunca da. Şikayet, şikayet... Sanki suçlusu benim sıcağın! Vladimir'e söyledim bugün veterinere götürsün diye. Artık sakinleştirici mi verir, ne yaparsa... Bir şey değil, haftaiçi İstanbul'da kalmak zorunda olan komşular şikayet edecek diye korkuyorum. Allahtan yalnız değilim haftaiçleri bu şehirde. Ada ile Deniz de buradaymış bir süre daha. Çarşamba gecesi yine sıcaktan fenalık geçirirken (havalandırma da açamıyorum, dokunuyor Belgin'e) Ada telefon etti. Sunset'e gidelim diye. Bahçede esinti vardır, hem de bir iki insan görürüz diye kabul ettim. Aman o ne kalabalık, o ne curcuna. Sanırsınız düğün var. İğne atsanız yere düşmez. Her masada bir tanıdık. Selamlaşmaktan yoruldum vallahi. Bir masada Mehmet Ali Birand konuklarını ağırlarken hemen yanındaki (e daha manzaralı tabii!) masada Reha Muhtar, Nazlı Ilıcak ve misafirleri ile oturuyordu. Muhtar nihayet çıktı çıkacak denen kitabını tamamlamış meğer. Bu da onun kutlama gecesiymiş. Masada yayıncısı da vardı. Tanıştık. Ama henüz bir sır olarak saklandığı için size ayrıntıları Reha izin verince söylerim. Tabii ki masada biraz oturunca konu kitaplardan, yayınevlerinden açıldı. Unagilerimiz gelince Ada cep telefonumdan arayıp masaya dönmemi istedi. Kendi masama dönünce de beni çok ilgilendiren bir haber verdi Doğan Kitap ile ilgili.
YALÇIN BALCI ATANMIŞ Nihayet, nihayet diyorum zira senelerdir bu haberi duyardım, Hakkı Devrim'in kızı Doğan Kitap'ın yönetiminden alınmış. Rivayete göre Aydın Doğan 'tesadüfen' Doğan Kitap depolarına uğrayınca yüz binlerce kitabın depolarda beklediğini ve satılamadığını görünce bu kararı almış. Hemen yönetici olarak eski dergi grubu yöneticilerinden ve ailenin güvendiği isimlerden Yalçın Balcı atanırken Hakkı Devrim'in kızına da kibarca "İsterseniz siz de danışman olarak kalın," diyerek yol gösterilmiş. Herkesin üzerinde birleştiği konu aslında bunun bir tesadüf sonucu ortaya çıkmadığı, Doğan Kitap'ın zaten uzun süredir ailenin gündeminde yer işgal ettiği ama Doğan Müzik, Milliyet gibi daha büyüklerden sonra ancak sıraya girebildiğiydi "Zaten birkaç gün önce Kanyon'daki D&R açılışında da bu konu konuşuluyordu," dedi Deniz. Ben Kopenhag'dan o gece döndüğüm için gidemedim ama herkes oradaymış galiba. Pakize Suda'dan Tuğba Özay'a, Ajda Pekkan'dan Ertuğrul Özkök'e herkes, biraz da serin diye tabii Kanyon'daki açılışa gelmiş. Tabii çiçeği burnunda anne adayı hırslı yazarımız Elif Şafak da eşi dolayısıyla davete icabet etmiş. Halbuki biliyorsunuzdur hamilelik dolayısıyla herhalde tüm yazarların destek verdiği Perihan Mağden duruşmasına katılmamıştı. E yazıyla falan da destek veremedi, hamilelik dolayısıyla yine herhalde. Zira her hafta en az üç dört dergide, gazetede, sektör yayınında falan görüyorum yazılarını. Belki duvar yazısı da yazıyordur. Ama işte daha öncelikli konuları olsa gerek Türkiye gündemine pek giremiyor...
AJDA'NIN KİTABI YOLDA Ertesi gece kızlarla hep beraber Ajda konserine gitmeye karar verdik. E tabii tüm sosyete ve sosyete olmayanlar, entelektüeller, entelektüel görünmeye çalışanlar, Ajda'nın yaşıtları ve 20'lik gençler hep birlikte Ajda'da bütünleştik. Nasılsa konserde neler olup bittiğini öğrenmişsinizdir ben gecede fısıltıyla konuşulanları aktarayım. Erkan Özerman en ön sırada pek de beğenmeyen bir ifade ile dinledi tüm şarkıları. Belki de yeni geçirdiği operasyonun da etkisi vardı yüzündeki acı ifadede! Ama sonradan duyduğuma göre pek de bayılmamış yeni şarkılarına Ajda'nın. Tıpkı Fikret Şenes gibi. Hatta Şenes, Ajda'nın yeni albümüne aldığı kendi şarkısına bile "Daha güzel şarkılar da var canım, onları alsana," diye önce karşı çıkmaya kalkmış sonra da karışmamaya karar vermiş. Ne de olsa bildiğini okuyacak diye! Tabii en katışıksız Ajda fanı Naim Dilmener de kaçırmamıştı konseri. Tam Erkan Özerman'ın arkasından seyretti. Konser sonrası ayaküstü yazdığı Ajda kitabının bitmek üzere olduğunu, yıl sonunda Everest Yayınları'ndan çıkacağını fısıldadı. Ajda severler için olduğu kadar Türk popüler tarihi için de bir kaynak kitap olacak bence. Ajda bu, 60'lardan beri hayatımızda ve neredeyse kendi başına bir popüler tarih yazdı Bu haftalık bu kadar, haftaya size biraz da yurtdışı havadisi vereceğim. Merak edin, e mi? Ay hatta biri Zülfü Livaneli ile ilgili!
Suzan verdi
|
|
|
|
|
|
|
|
|