|
|
Kocakarı sektörüne alet olmayın
Son günlerde ana haber bültenlerinde sağlık haberi başlığı altında bilimsel gerçekliği kanıtlanmamış yöntemlerin, sorumsuzca sergilendiğine şahit oluyorum. "Zayıflamak için bilmem ne otunu haşlayıp, bilmem ne reçinesiyle karıştırarak iki kaşık balla birlikte her sabah için" ya da "Selülitlerden kurtulmak için bacaklarınızın arkasını bilmem ne lifiyle kazıyın" türünden haberler bültenlerde kol geziyor. Bir de gündüz kuşağı kadın programlarına çıkan sanatçıların sunduğu mucizevi zayıflama reçeteleri var. Sadece kayısı yiyerek iki ayda 10 kilo verdiğini, lahana çorbasıyla iğne ipliğe döndüğünü, sabah ezanını müteakip greyfurt suyunu kafaya dikerek sıfır bedene indiğini iddia eden ünlüler, her türlü bilimsel kanıttan uzak bu yöntemleri ekran başındaki insanlara empoze etmeye çalışıyorlar. Üstelik bu haberler büyük ilgi görüyor ve programların reytinglerini arttırıyor. Hani yarın akşam ana haberde biri çıkıp, "Kurbağa eti saç dökülmesine iyi geliyor" dese, vatandaş Kurbağalıdere'de safariye çıkacak... İşin vahim tarafı ise televizyon haberleriyle ivme kazanan bu kocakarı usulü sağlık, zayıflama ve kozmetik sektörünün, olan bitenden habersiz sanatçıların ismiyle pazarlanıyor olması. Arena'da izlemişsinizdir. Eczanelerde Kenan Doğulu'nun mucize zayıflama ilacı diye pazarlanan ürünle ilgili olarak sanatçıyla röportaj yaptılar. Kenan, şaşırarak "Vallahi hiçbir şeyden haberim yok" dedi... Televizyonların sorumsuz haberciliği, bu kötü niyetli kişilerin ekmeğine yağ sürüyor. Ekranlardaki sözde sağlık haberleri toplumun sağlığını tehdit ediyor. Lütfen dikkat!.. NOT: Bu yorumu kaleme aldığım sırada ajanslara bir haber düştü. AK Parti İstanbul Milletvekili Gülseren Topuz ve beş AK Partili milletvekili, bilimselliği kanıtlanmamış veya resmi bilim ve sağlık kurumlarınca kabul edilmemiş sağlığa dair bilgilerin verilmemesi ve yayınlanması amacıyla yasal boşluğun doldurulmasını önermişler. Yayınlarda sağlık konusunda açıklama yapan ehliyetsiz kişilerin halk sağlığını tehdit ettiğine işaret edilen teklifte, bunun da telafisi güç zararlar verdiği hatırlatılmış. RTÜK kanununa göre radyo ve televizyonların eğitim, kültür ve müzik programlarına yer vermek zorunda olduğuna vurgu yapılan teklifte, buna sağlık konusunun da eklenmesi istenmiş.
|