kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 

Boşanmalarda küresel etki

Ekonomide küreselleşmenin tüm etkilerini yaşıyoruz. Zaman zaman olumlu, zaman zaman olumsuz olan bu etkiler geçtiğimiz üç-dört yılda Türkiye'nin lehineydi. Ülkemize oluk oluk para aktı ve bu sayede enflasyonu güle oynaya düşüşürken yüksek büyüme sağladık. Ama 2006 yılında durum tersine dönmeye başladı. Ekonomide ve finansal piyasalardaki küreselleşmenin dozunun son 10 yıl, 20 yılda artmasının bazı nedenleri var. Sermaye hareketlerinin serbestleşmesi, bilgisayarlaşma ve buna bağlı olarak iletişim araçlarındaki gelişmişlik finansal piyasalardaki küreselleşmenin altyapısını oluşturuyor. Zaten küreselleşmeyi de en güçlü şekilde bu alanda hissediyoruz. Çünkü piyasalarda işlem yapmak tamamen kayıt altında, güvenli ve çok hızlı, hatta saniyelerle ölçülüyor. Gerçek ekonomideki küreselleşme de para ekonomisindeki küreselleşmeyi daha ağırdan ve gecikmeyle takip ediyor. Ama ediyor. Küreselleşmenin veya dünyayla bütünleşme elbette sadece piyasalar ve ekonomiyle sınırlı kalmıyor. Elketronik ortamın gelişmesi, haberleşme teknolojisinin yaygınlaşması dünyayı küçük bir köy haline getirmiş durumda. Bu da, küreselleşmeye bağlı biçimde siyasi, toplumsal ve kültürel hayatı etkiliyor. Kısaca hayatın kendinisi etkiliyor. Bu açıdan Batı'nın gelişmiş ülkelerinde görülen yüksek tazminatlı boşanmaların bizde de ortaya çıkmasına şaşırmamak gerekiyor. Hatta bunların devamını beklemek, hatta artmasını beklemek gerekiyor.

* Çünkü dünya küçük bir köye dönüşürken Batı bu konuda örnek oluyor. Ama bunun yanında Türkiye'de geçtiğimiz yıllarda temel bir hukuk değişikliği de yapıldı. Medeni Kanun değiştirilerek eğer çiftler arasında bir mal paylaşım anlaşması yapılmamışsa, herhangi bir ayrılık sırasında varlıkların eşit bölüştürülmesi esası getirildi. Bu değişiklik kadınlara önemli bir avantaj sağladı.

* Yüksek tazminatlara ikinci bir gerekçe, artık 1900'lü yılların ekonomik ortamında değiliz. Ekonomik faaliyetler eskisi gibi çok yüksek oranlarda kayıtdışında değil. Türkiye'de yine kayıtdışılık yüksek ama giderek azalmakta olduğunu da kabullenmek gerekiyor. Hatta gelecek yıllarda kayıtdışılığıbatı düzeylerine indirmek için reformların devreye girmesi gerektiği de artık bir zorunluluk. Bu açıdan kayıtdışı kalmış, gizlenmiş gelir ve servetlerin gelecek yıllarda açığa çıkması, en azından eşler tarafından bilinmesi olanaklı olacak. Servet fazlaysa istenecek tazminat elbette fazla olacak.

* Belki bundan daha da önemlisi, finansal varlıkların yani tasarrufların kayıt altında veya mali sistem içinde yer almasıdır. Bunda kuşakların değişmesi yanında reel faizlerin yüksekliği ve güvenlik ihtiyatının artması etkili omuştur. Artık yastık altı tasarrufa rastlamak son derece azdır. Finansal sisteme gelen her türlü tasarruf ve parasal varlık da, zaten kayıt altına alınmış ve eşler arasında herhangi bir dava söz konusu olduğunda kolaylıkla ulaşılır hale gelmiştir. Kısaca eskisi gibi erkekler eşlerinden paralarını saklayamıyorlar.

* Boşanmalarda yüksek tazminatların ortaya çıkmasına bir başka ekonomik gerekçe de, gelir düzeyindeki yükseklik gösterilebilir. Türkiye'nin kişi başına düşen geliri 2005 itibariyle 5 bin doları geçti. Halbuki bu oran 1990'lı yıllarda ancak 3 bin dolar civarına yükselebilmişti. Yüksek tazminat ödeyebilmek için, yüksek bir servetin veya gelirin olması gerekiyor. Ortalama gelire baktığımızda en azından 1990 yıllara göre 2000'li yıllarda 3 bin dolardan 5 dolara yükselirken yaklaşık yüzde 50'lik artış meydana geldiği görülüyor.

* Kaldı ki, Türkiye gibi gelir dağılımı son derece bozuk olan bir ülkede toplumun en zengin yüzde 20'sinin milli gelirden aldığı pay yüzde 50 civarındadır. Zaten boşanmalarda yüksek gelir gruplarında yaygınlaşmaya başlamıştır. Yüksek tazminatlar da bu grup içinde talep edilmekte ve gerçekleşmektedir. Anlaşılan küreselleşme, gelir ve servet artışı, bunun kayıtlara yansımasının sadece ekonomik boyutu yok. İnsani tarafları da ortaya çıkıyor.

    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Gidip Himalayalar'da bir mağarada oturalım...
MEHMET ALTAN
Göz...
Yaşamın ağırlığının üzerimize iyice çullandığını...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Boşanmalarda küresel etki
Ekonomide küreselleşmenin tüm...
AYŞE KULİN
Bayat ama önemli habercikler
Sevgili okurlarım, pazardan...
REFİK DURBAŞ
Çocukluğum bir fotoğrafta
Oktay Akbal, Bulutun Rengi...
ERDAL ŞAFAK
Başka dünyalara yolculuğun kılavuzu
Bizleri kutsal...
Futbolun gerçek krallığı sokaklarda
Futbolun gerçek krallığı sokaklarda
8 Temmuz'a kadar devam edecek Dünya Sokak Futbolu...
Kim korkar çağdaş sanattan?
Kim korkar çağdaş sanattan?
Önemli sanat fuarlarından biri olan Art Basel'ın bu yıl bir de Türk...
Yaşlanmaya yeni bir bakış
Amerika'da yapılan bir araştırma sigara içmemenin, kiloyu korumanın...
Gıda zehirlenmesi tezgâhlarda...
Kokoreç ve döner gibi, kültürümüzde önemli yeri olan geleneksel yemeklerin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.