|
|
|
|
|
|
|
Bu çocuk okumaz
10 yıldır Türk futbolunun içinde olan Güzelaydın, kara kutuyu açtı: "Bu gidiş hayırlı değil. Seçimi kazanan da, kaybeden de durumdan rahatsız".
Ulusoy dönemlerinde önce danışman, sonra Dış İlişkiler Kurulu Başkanı olarak, Bıçakcı döneminde de yönetim kurulu üyesi unvanıyla Türkiye Futbol Federasyonu çatısı altında yer alan Serdar Güzelaydın, son 10 yılın perde arkasını Futbol Extra Dergisi'ne anlattı. İşte Serdar Güzelaydın'ın ağzından futbolumuzun kara kutu kayıtları:
* Haluk Ulusoy'un başkan, Hasan Doğan'ın ise yönetimde yer alacağı proje, Türk futbolu için daha doğru olacaktı. Bunun için 2003'ten beri çalışıyorum. Ve bu fikrimin doğruluğuna hâlâ inanıyorum.
* Haziran 2004'te Ulusoy ile yola devam edilmemesinin arkasında yatan kritik isim Türker Arslan idi. Ulusoy'dan, o zaman için yönetimden 8 kişinin değiştirilmesi istendi. Ve dönemin Tahkim Kurulu Başkanı Türker Arslan'ın olmaması ismen talep edildi. Haziran 2004'te yönetime 8 tane yeni üye almak istemeyen kişi, 14 yeni adamla yola çıktı. Demek ki Ulusoy gerçekten değişmiş.
* Temmuz 2004'tekimsenin aklına ilk gelmeyen, ama kimsenin de itiraz etmeyeceği bir adayla yola çıkıldı. Ocak 2006'ya kadar yapılanma, gelirlerin artırılması ve kurumsallaşma açısından okyanus geçildi ama lidersizlik ve takım olamama sonucunda gölette boğulma tehlikesi yaşandı.
* 2006 başındaki seçim öncesi kamuoyuna yansıyan sık karar değişiklikleri dayatma şeklinde algılandı. Medya spor müdürlerinin önderliğinde bu algıya 4 günde organize tepki verildi. Ulusoy, Bermek de çekilse ve Hasan Doğan aday olsa seçime girmezdi.
* Türk futbolunun iyiliğini isteyen insanlar bugünkü tablodan memnun değil. Seçimi kazananlar da kaybedenler de mevcut tablodan rahatsız. Gümbür gümbür esen, yürüdüğü zaman yerleri titreten Haluk Ulusoy yok ortada. Başkan istediği yönetim kurulunu oluşturamadı. Ve yastığa kafasını koyduğu zaman mevcut ortamdan memnun olmadığına inanıyorum. Bunu hissettiği için, kazanacağına inandığı halde son gece çekilmeyi ya da seçimi erteletmeyi kabuletti.
* Futbol kamuoyunun bölünmüşlüğü, kanaat önderlerinin desteğinin oluşmaması ve kamudan da desteğin gelmeyecek gibi görünmesi ticari ve sportif başarıların gerçekleşmesini mümkün kılmıyor. Bu iklimde başarı yeşermez. Tıkanan sistemin açılması yeni dengelerle olur. Bunun karşılığı da demokrasilerde seçimdir.
FENER'E VERİLEN SÖZ!
* Bu gidiş Türk futbolunun hayrına değildir. Ulusoy'a karşı bir sevgi zafiyetim var. Ama görevi bırakmasını söylememe engel değil bu sevgi... Çünkü bu çocuk okumaz.
* Levent Bıçakcı bana karşı hep önyargılıydı. Beni Ulusoy'un adamı olarak gördü. İlk toplantıda, 'Arkadaşlar ben Galatasaraylı'yım. Bu nedenle vekillerimden biri Beşiktaşlı, biri de Fenerbahçeli olmalı' dedi. Hasan Doğan ile Şekip Mosturoğlu'nu önerdi. Levent Bıçakcı ayrım yapıyordu. Zaten Şekip Mosturoğlu da Fenerbahçe'ye verilen sözden dolayı göreve getirilmişti.
* 2012 Avrupa Şampiyonası adaylığımızın reddi için başarısızlık demiyorum. Bence kelimenin tam anlamıyla fiyaskoydu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|