Son dönemde, Türk piyasalarında yaşanan olumsuz gelişmeler Rio de Janeiro'nun efsanevi Copacabana plajına bakan villalarda oturan Brezilyalı işadımını korkutur mu? Eminolunkorkutuyor.Doların1.77'yekadarçıkmasısadeceKapalıçarşı'yıilgilendirmiyor,BuenosAires'tenJoannesburg'a,RiodeJaneiro'danBudapeşte'yekadarbirçokşehirdeişadammlarının,bankacılarınuykusunukaçırıyor.
Aslındaönümüzdekitablonet... ABD Merkez Bankası faiz artırıyor, Japonya piyasadaki likidite fazlasını çekmek için para çekiyor ve bunu yapmak için faiz silahını kullanıyor. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu gelişmekte olan piyasalarda park eden para artık güvenli liman olarak adlandırılan gelişmiş ülkelere doğru yola çıkıyor. Gelişmekteolanülkelerarasındaisebuçıkışınşiddetininiseoülkeninekonomiyönetimininbecerisibilgisibelirliyor. NeyazıkkiTürkiyebuanlamdaiyisınavveremedi. Geçen yıl 'kardeş' olarak nitelenen Brezilya ve Türkiye'ye yabancı fon yöneticilerinin bakışı bugün tamamen değişti. Brezilya Merkez Bankası henüz gelişmekte olan ülkelerde çalkantı başlamadan bugünleri görüp martta faizini 1 puan artırdı. Ne yazık ki o dönem bizim siyasilerimizin 'bizebirşeyolmaz' yaklaşımına MerkezBankasıdafaizindiriminegiderekayakuyduruncasadeceTürkiye'dekilerindeğildünyadakifonyöneticilerininyüreğihoplamayabaşlamıştı. Nitekim olan oldu. Bu tavrı gören yabancılar çıkış için öncelikli ülke olarak cari açık sorunu da bulunan Türkiye'yi seçti. Bakınbugünmayısbaşındanbuyanaparasıenfazladeğerkaybedenülkeyüzde25ileTürkiye . BizimbirdönemkardeşimizolanBrezilyaiseihtiyatlıdavranmanınsemeresinigördü. Brezilya parasıın aynı dönemde değer kaybı sadece yüzde 6. Bizim borsamız ayrı dönemde yüzde 24 değer kaybetti. Onların ki ise yüzde 17. Türkiye'de S&P'nin görünümümüze durağana çevirdiği günün ertesinde, Fitch'in Brezilya'nın notunu üstelik bu ortamda BB pozitife çıkarması doğru kararların bir sornucuydu. Demekkiparanıngelişmişülkelerekaçtığıbirortamdabirgelişmekteolanülkeninnotuyükselebiliyormuş.Demekkikonjonktürüokumakonagörepozisyonalmaksadecefonyöneticilerivebankalarındeğil,merkezbankalarınındagöreviimiş. Kaçırılan fırsatın ardından Merkez Bankası yönetimi özellikle bu hafta durumun ciddiyetinin farkına vararak, elindeki tüm silahları çekti. Faizi iki olağanüstü toplantıda artırdı. Piyasadaki fazla parayı çekmeye başladı. Toplam 5.2 milyar YTL'yil parayı yaklaşık 4 günde piyasadan süpürdü. Tüm bu gelişmeler olurken Londra'daki bazı yabancı fon yöneticileri ile konuştum. Tedirginlikleri geçmemekle birlikte, yine de umutları biraz artmış. Ancak altını çizdikleri bir başka nokta ilgimi çekti. Diyorlar ki "Siz hep dünyadaki likidite problemi bizi etkiliyor diyorsunuz ama, Şu anda Türkiye'deki durum geri kalan gelişmekte olan ülkeleri etkiliyor." Evet temel problem paranın gelişmiş ülkelere kayması. Ancak gelişmekte olan ülke otoritelerinin konjonktürü nasıl yönettikleri de bu dönemde depremin şiddetinin belirleyecek. BuanlamdaşuandaenzayıfhalkaTürkiye. Sadece orada parası olanlar değil, olmayanların da gözü Türkiye'de... Bu konuşmayı gerçekleştirdikten sonra Financial Times'in internet sitesine girdim. Türk piyasaları ile ilgili haber üçüncü sıradaydı. Bu da konuştuğum fon yöneticilerinin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösterdi. Bugünlerde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve ekibinin ayrıca hükümetin üstünde pek farkında olmasalar da böylesi bir yük de bindirilmiş. O nedenle işin ciddiyetinin daha fazla farkında olmaları önemli.YoksasadeceİstanbulyadaAdana'dakivatandaşlarındeğil,RiodeJaneiro'da,Johannesburg'tayaşayanlarındauykusunukaçırıyorlar.