kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 

Bu bir dalgalı kur değildir ne olduğunu da bilmiyorum

Kurda mayıs ve haziran ayında gerçekleşen yukarı yönlü dalgalanma 2001 devalüasyonundan sonra görülen en büyük dalga oldu. 2001 krizi sırasında dolar kuru 50 günde yüzde 86.7 arttı. Yukarı yönlü ikinci büyük dalga yüzde 34.4 ile 21 Mayıs 18 Temmuz arasında hükümette Telekom kriziyle gerçekleşti. Son dalgalanmada ise dolar 1.302'den 1.775'e çıktı ve yüzde 36.3 arttı.
*Bu kez de yukarı dalganmayı kendi başına bırakamadık. Merkez Bankası sadece faizi 4 puan artırmak zorunda kalmadı.
*Aynı zamanda döviz satışı da yaptı; hem doğrudan hem de ihaleler yoluyla.
*Üstelik piyasadaki fazla YTL likiditeyi de çekmek zorunda kaldı.
*Buna siyasi söylemde yumuşamayı da eklemek gerekiyor.
Bütün bunlar kurun yükselişini durdurmak içindi. Sonunda bu yükseliş yüzde 36.3'e vardıktan sonra durduruldu.

Bütün silahlar kullanıldı
Ama kesin olmamakla birlikte Merkez Bankası 5 milyar dolara yakın döviz satışı yapmak durumunda kaldı.
Üstelik sadece Merkez Bankası döviz satmadı.
Başka bir kamu kuruluşu olan TMSF de 2 milyar dolara varan satışlar yaptı.
Yerli tasarruf sahiplerinin 5 Mayıs-16 Haziran arasında döviz mevduatlarında 2.6 milyar dolar azalma meydana geldi.
Yani, Merkez Bankası'nın hem YTL likiditeyi çekip hem döviz satması ve faiz artırması böyle bir ortam üzerine sonuç verdi. Merkez Bankası kurun önünü kesmek için bütün silahlarını kullandı.
Şimdi kurun durulmasıyla dikkatler ABD Merkez Bankası FED'in yapacağı açıklamaya ve pazartesi günü çıkacak Türkiye'nin haziran ayı enflasyon rakamlarına çevrildi. Beklenenin altında faiz ve enflasyon açıklaması gelirse bir süreliğine yeni bir kötüleşme ihtimali azalır. Durumu şimdilik kurtarmış oluruz.
Peki müdahale etmeyip bırakılsaydı sonuç ne olurdu? Kur alıp başını gider, piyasalar kaos içine girer ve ekonomi yeni bir kriz yaşardı.

Yapı uygun değil
Son uygulama ortaya koydu ki, serbest dalgalı kur rejiminde olsak da, kurun aşırı düşüşüne de, aşırı yükselişine de katlanamıyoruz. Böyle bir ekonomik yapımız yok. Piyasalar ve reel ekonomi olarak henüz o sağlamlıkta değiliz. Müdahale ediyoruz. Müdahaleye hevesli olmasak da yapmak zorunda kalıyoruz. 2001 sonrasında kurun 1.300'ün altına inmesine ve 1.600'ün üzerine çıkmasına belki bir veya iki istisna dışında tümüyle müdahale etmişiz.
Son dalgalanmaya kadar yapılan müdahalenin boyutu net bazda, yani satışların alışlardan çıkarılmasından sonra 48 milyar dolara kadar çıkmıştı. Bunun 22 milyar dolarlık kısmını 2005 yılında yapmışız. Zaten şu anda YTL likiditesinin aşırı bir şekilde artmasının, bunun enflasyona yol açmasının ve sonunda döviz talebi yaratmasının arkasında geçmişte Merkez Bankası'nın yaptığı döviz alımları yatıyor. Döviz alırken piyasaya çıkan likidite artık önemli bir sorun.

Adı değil, sonuç önemli
Dövize bu kadar müdahale ettikten sonra uygulanan kur rejiminin adı serbest dalgalı kur mudur? Benim görebildiğim kadarıyla bu bir dalgalı kur değildir. Bizim finansal piyasa ve ekonomik yapımız kurun serbestçe dalgalanmasına maalesef izin vermiyor. Aşağı giderken de ciddi rahatsızlıklar yaratıyor, yukarı çıkarken de.
Çünkü kur dalgalanması önce bütün finansal piyasalara, ardından da bütün ekonomiye yayılıyor. Bu nedenle son yapılan müdahalelerde de ortaya çıktı ki, kurun dalgalanmasından çok ekonomiyi ve piyasaları etkileyen, endişeye yol açan aşırı ve hızlı düşüşü ya da aşırı ve hızlı yükselişidir. Yani müdahele edilen kurun seviyesidir. Bu durumda serbest dalgalı kur uygulaması fiilen ortadan kalkmış oluyor.
Uygulamanın adı nedir derseniz, ben de bilmiyorum. Zaten adının ne olduğu o kadar da önemli değil. Önemli olan yarattığı sonuç. Sonuç ekonominin lehineyse kur rejiminin adı konulmasa da olur.

Sonuç
"Sonuç vasıtayı doğru kılar"
Puplius Syrus

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yüksek büyümeye veda tasarruf etmeye merhaba   / 29-06-2006
 Göreceli denge kuruldu yüksek faiz dönemi başladı   / 28-06-2006
 Sıcak para daveti için vergi avantajı   / 23-06-2006
 Zamanında seçim yapmak bedeli en yüksek seçenek   / 22-06-2006
 Önce vadeler kısalacak   / 21-06-2006
 Haziran enflasyonu neden sıradan bir veri değil?   / 20-06-2006
 4 çapanın 4'ünde de zayıflama   / 19-06-2006
 Yabancıya karşı Türk spekülatif gücü   / 16-06-2006
 Yabancıyı bırak, yerliler için yeni paketi aç   / 15-06-2006
 Pozitif şoktan negatif şoka   / 14-06-2006
ŞÜKRÜ BİNAY
Fazi teoriyi bilir misiniz?
Kararlar, olaylar o kadar...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Bu bir dalgalı kur değildir ne olduğunu da...
ŞELALE KADAK
Singapur Büyükelçisi Türk patron turuna...
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
Merkez'e Copacabana'dan mesaj var
Son dönemde, Türk...
Elif Korap'ın saçı İran'da kriz yarattı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Meşai'nin muhabirimize, "İran'da başınızı...
Masa altı tacizden 16 kişiyi kovmuşlar
Türkiye'de faaliyet gösteren uluslararası bir Fransız şirketi...
AKP'de Alevi vekil olmalı
AKP'de Alevi vekil olmalı
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, adını bir Aleviden almış. "AKP'de...
'Vekillerin ağzı kapatıldı'
'Vekillerin ağzı kapatıldı'
AK Parti Müşterek Disiplin Kurulu'nun Geçen'den sonra ikinci ihraç...
IMKB
E: 34.031 D:% 2,48
DOLAR
S: 1,608 D:% -0,310
EURO
S: 2,015 D:% -0,297
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu