Güven sorunu...
BOZÜYÜK.
Eskişehir'den Bursa'ya doğru 40 kilometre boyunca Türkiye'nin dev fabrikaları sıralanmış. Ürettikleri mallar bahçelerinde stoklanmış. Ancak bir tek TIR'a yükleme faaliyeti görülmüyor. TOBB'un düzenlediği İşadamları Bilgilendirme toplantısı için geldiğimiz Bozüyük'te, Grand Çalı Oteli'nin havuz başında fabrikaların yöneticileri ve işadamları ile sohbet ediyoruz. Gözlemimizi doğrulayarak, "Satışları geçici olarak durdurduk" açıklamasında bulunuyorlar.
"Önümü göremiyorum" Nedenini sorduğumuzda yanıtı Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Cemalettin Sarar veriyor: "Dövizin ve faizin nereye gideceğini göremiyoruz ki satış ve alış yapalım..." İçinde bulunduğu tekstil sektöründen örnek veriyor: "Kumaş fabrikaları dövizle satış yapıyor. Hesabımı yıl başında dolar için 1.35'ten yaptım; şimdi oldu 1.70... Daha nereye kadar gideceğini de bilmiyorum..." İnşaat sektöründe olduğunu belirten bir başka işadamı kendileri için de durumun farklı olmadığını söylüyor. Demir ve çimento fiyatlarında patlama yaşandığını belirtiyor. Demir fiyatının üç ay içinde 500'den 1100 YTL'ye çıktığını söylüyor. Yükselmenin daha ne kadar devam edeceğini bilmediklerini belirtip ekliyor: "Dövizin bu aralıkta kalacağına inansam, çekinmeyip devam edeceğim. Ama önümü göremiyorum. Onun için de işleri askıya aldım..." Bir diğeri alacaklarının tahsilinde sorunla karşılaştığını belirtip, "Kimse borcunu ödemiyor" diye yakınıyor. Bu noktaya neden gelindiğine ilişkin hepsinin görüşü aynı: "Güven kırılması oldu..." Sorunun sadece ekonomik değil, siyasi olduğunun da altını çiziyor ve ekliyorlar: "Başbakan çıksa cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını söylese piyasa rahatlar. Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve başbakanın aynı partiden olmasını siyaset kaldırmaz."
Yabancının raporu Bu arada finans sektörünün içinde bulunan etkin bir isimle telefonla sohbet ediyoruz. Yabancıların ekonomi yönetimiyle ilk girdiği bilek güreşini kazandığını belirterek söze başlıyor. Bu güreşin bir süre daha devam edeceğini belirtip ekliyor: "Yanlış üzerine yanlış yapıyorlar. Yabancıya kazandırıyorlar..." Bu sözlerinin gerekçesini de yine yabancı iki finans kuruluşunun, 15 Haziran itibarıyla kendileri için yapıp gönderdiği ülke piyasa raporuna dayandırıyor. Aktardığına göre, iki yabancı finans kuruluşu da yıl sonu dolar kurunu 1.380-1.420 aralığında gösteriyor. Ancak, ekime kadar dövizde büyük sıçramalar olabileceğini, sonbahar sonrasında eski seviyeye dönüşün başlayacağı vurgulanıyor. Etkin isim, yabancıların hedefinin doları 2.000 seviyesine çıkarmak olduğunu tahmin ettiğini belirterek ekliyor: "Merkez Bankası'na büyük oranda döviz sattıracaklar. İndikçe alıp, yükseldikçe satacaklar. Sonra faize dönecekler. Yine aynı oyun oynanıyor. Ekonomi yönetimi de çuvallamış bulunuyor."
Sonbahar sendromu Bu aşamada bir noktaya daha dikkat çekiyor: "Sonbaharla birlikte dövizdeki bu oyunun içine diplomasiyi de katacaklar. Hükümet bugün direndiği AB'nin Kıbrıs başta olmak üzere birçok talebine olumlu yanıt vermek zorunda kalacak." Anlaşılıyor ki ekonomi ve siyasetteki ısınmaya diplomasi de katılacak. Dalgakıranlar baştan iyi inşa edilmediği için, yarattığı etki de sonbahara kadar durmayacak.
|