|
|
|
|
|
Dünyaya müzik mirasını bıraktı
12 Grammy Ödülü sahibi Arif Mardin, New York'ta öldü. Mardin'le ilgili en hoş tanımlama şöyle: "Norah Jones'u bakkala Grammy almaya gönderen adam..."
Ses büyücüsü
74 yaşında ölen Arif Mardin, müzik dünyasına birçok ünlü ismi kazandırdı. O gerçek bir 'Türk büyüğü'ydü.
Ekşi Sözlük'ten Arif Mardin'le ilgili en hoş tanımlama: "Norah Jones'u bakkala Grammy almaya gönderen adam.." Duysaydı, gülümserdi. Tanıdığım en hoş, zarif, zeki, bilge ve alçakgönüllü insan herhalde oydu. Siz, son 40 yılın müziğinde kalburüstü kim varsa arkasında olun, bugün duyduğumuz o güzelim sesleri bitmek bilmeyen bir enerjiyle üretin ve hâlâ bu kadar alçakgönüllü olun. İnanılması güç olan, işte buydu. 74 yaşında ışıltılarla gezindiği gezegene veda eden Arif Mardin, bu toprakların tüm dünyaya mal ettiği gerçek bir "Türk büyüğü" idi.
Bunların sahte olanı boldur, gerçekleri de kenarda köşede "saklanır", sadece güzel iş yaparlar.
KİMLERİ MEŞHUR ETMEDİ Kİ... En son 2002 yazında Esma Sultan'da buluşmuş, bol bol müzik konuştuğumuz bir "Soru-Cevap" söyleşisi yapmıştık. Onunla konuşmak bir büyük gezintiydi: Müziğin labirentlerinde, sürprizlerle dolu bir gezinti. Hayatının her diliminde Stravinski, Bartok, Chopin, Dede Efendi, Charlie Parker, Monk, Duke Ellington ve diğerlerinin izleri duran bu eklektik müzik adamının o muhteşem albümünün adını "Journey" koymasının sebebi de belki bu "farkındalığı"ydı. 50'yi aşkın altın ve platin albümde yapımcı olarak imza atan Mardin, Grammy tarihinde de yüksek bir "rekolte" tutturdu, tam 12 ödülle. Diğer ödülleri saymakla bitmez... Önümde, başta ben, çoğumuzun hayatına damga vurmuş isimlerden oluşan dev bir liste duruyor: Aretha Franklin, Max Roach, Dusty Springfield, Cher, Roberta Flack, Bee Gees, Phil Collins, Hall and Oates, Average White Band, Ringo Starr, Chaka Khan, Scritti Politti, Culture Club, George Benson, Bette Midler, Stevie Wonder, Carly Simon, Barbra Streisand, Manhattan Transfer, Diana Ross, Rod Stewart... Daha kimler, kimler.. Norah Jones'dan sonra en son Raul Midon'u star yapmıştı (Midon temmuzda buraya geliyor.) Sadece ses yapımcısı değil, çok iyi bir "yemek yapımcısı" olduğunu Scritti Politti'nin şarkıcısı Green'den öğrenmiştim. Hiç şaşırmadığımı hatırlıyorum. Aslında 1955'te müziğe uzaktan bakan, "taze" bir iktisatçıydı. 1956'da, İstanbul'da Dizzy Gillespie ve Quincy Jones'la karşılaşınca müzik de geldi onu buldu. 1961'de Ertegün'lerin Atlantic şirketine girdi, bir asistan olarak. Çok geçmeden hem yapımcı, hem de aranjör oldu. Olmasaydı, acaba bugünün "müzik belleği" nasıl olurdu? Herhalde, çok eksik...
ASIL UĞURLAMA İSVİÇRE'DE Onun müziğe kattığı berrak, gevrek, leziz "sound", taklit edilen bir Mardin markası olmuştu. Hastalık vurmadan anılarını yazmaya koyulmuştu, ayrıca ölümsüzleştirdiği şarkıcıları kendi bestelerinde buluşturacak bir "double" albüm de hazırlıyordu. Gerçek bir Türk büyüğü ölümsüzlüğe kavuştu. Dev mirasını cömertçe bizlere bırakarak. Ve bir haber: Bu hafta sonu İsviçre'nin Montreux Jazz Festivali'nde en muhteşem gece, Arif Mardin'e adanmış olan 1 Temmuz Cumartesi gecesi olacak. Gidebilen gitsin. Gerçek uğurlama töreni orada...
Yavuz Baydar
|