Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, Türkiye'de kısa ve orta vadede kriz beklemediklerini söyledi.
Hükümetin ve Merkez Bankası'nın küresel ve iç gelişmelere koşut olarak ayarlamalar yapma yeteneğini öven Andrew Vorkink, Merkez Bankası'nın faiz oranlarını yükselterek enflasyonu kontrol altında tutma kararlığınına ilişkin sinyaller verdiğini ifade etti.
Dünya Bankası Türkiye direktörü Andrew Vorkink, Türkiye'de kısa ve orta vadede kriz beklemediklerini söyledi. Hükümetin ve Merkez Bankası'nın küresel ve iç gelişmelere koşut olarak ayarlamalar yapma kapasitesini öven Vorkink, Merkez Bankası'nın faiz oranlarını yükselterek enflasyonu kontrol
altında tutma kararlığınına ilişkin sinyaller verdiğini de ifade etti.
Andrew Vorkink, İngilizce yayınlanan The New Anatolian gazetesiyle yaPtığı söyleşide, Türk ekonomisindeki son gelişmeleri değerlendirirken, "Geçen otuz, otuz beş günde olanlara bakıp da bütün bir yıl boyunca neler olacağı hakkında yargıya varmak için bence erken" dedi.
Vorkink, ocak-mayıs dönemindeki enflasyonunun yüzde 5'e yaklaşması nedeniyle yüzde 5'lik yıllık enflasyon hedefinin yakalanmasını pek mümkün görmediğini belirtti.
Vorkink, Merkez Bankası'nın faiz artırımına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, bu kararın Bankanın, bağımsız olup olmadığı spekülasyonlarına en iyi yanıtı oluşturduğunu söyledi.
Para politikası ve faiz artırımının enflasyonla mücadalede en etkili araçlardan biri olduğuna dikkat çeken Vorkink, "Merkez Bankası da enflasyonu kontrol altında tutmak için kararlı olmaya, gerektiğinde faizlerde yeni artışlar yapmaya hazır olduğuna ilişkin sinyaller veriyor" şeklinde konuştu.
Son ekonomik göstergelerin bir kriz sinyali verip vermediği sorusu üzerine Vorkink, insanların bu yönde bir kaygısının olmasının doğal olduğunu belirterek, ancak, bir kriz olmayacağına inandığını söyledi.
Türkiye'de dalgalı kurun artık bir gerçeklik olduğunu ifade eden Vorkink, geçmiste finansal yapının, sistemin en zayıf halkalardan birini oluşturduğunu belirtti. Vorkink, ancak artık bağımsız işleyen bir Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) bulunduğunu, bankaların da döviz poziyonların güçlü olduğunu kaydetti.
Vorkink, Türkiye ekonomisinin bugünkü temellerinin sağlam olduğunu, şok emicilerin çalıştığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu nedenle Türkiye'de bir kriz olmadı ve bir kriz beklemiyoruz. Ayrıca, hükümetin ve Merkez Bankası'nın ayarlama yapma yeteneğini görüyoruz. Böylece, Merkez Bankası, enflasyonu düşüren faiz artırımlarını yapıyor. Faizler aynı zamanda ithal malı tüketimini daha az cazip kılarak cari açığın düşmesine de yardımcı olacak."
Andrew Vorkink, seçimlerin temel ekonomik politikalarda bir değişikliğe yol açıp açmayacağına ilişkin soruya karşılık, bu politikalarda kökten bir değişiklik olacağını sanmadığını söyledi. Türkiye'de sürdürülen tartışmalar bakımından ekonomiyi yönetmek adına çok farklı bir önerinin dile getirildiğini görmediğini ifade eden Vorkink, "Seçim yaklaşırken insanların asıl ilgileneceği nokta, uygulanmakta olan ekonomik programdan herhangi bir sapma olup olmadığıdır" dedi.
Hükümetin izlediği ekonomi politikasının AB'nin yaklaşımı doğrultusunda olduğunu belirten Vorkink, AB müzakere sürecinde yatırımcıların, işin zorlayıcı yanlarından çok, reform sürecindeki devamlılıkla ilgileneceklerini vurguladı.