Türk marka ve tasarımcılara inanın!
Türkiye'de yabancı bir markanın bir tişörtünü milyonlarca liraya alan, ancak bir Türk firmanın aynı kalitede yarı fiyatına satılan bir tişörtüne 'çok pahalı' diyen milyonlar var bu ülkede... Oysa ki, hiçbir Türk markanın yabancılardan kalite olarak hiçbir farkı yok. Yeter ki, önyargısız olalım.
Geçen hafta aldığım bir eposta, bu haftaki yazımın konusuna neden oldu. E-posta, ithal ürünler almak yerine barkodu '869' ile başlayan yerli mali ürünleri satın almak üzere bir çağrıydı. Günlük yaşamımızda hergün yaptığımız yiyecek, içecek, ev ihtiyaçları, giyim, elektronik, mobilya gibi alışverişlerde yerli ürünleri almamızın ülkemize neler bıraktığının rakamlara dökülmüş halini görünce insan tekrar düşünüyor. Yazılarımda her zaman özellikle kendi alanım olan moda sektöründe Türk ürünlerin tüketiminin, tanıtımının önemine elimden geldiğince yer veriyorum. Çünkü Türk marka ve tasarımcılara inanıyorum; çünkü geliştik ve gelişiyoruz.
SAHİP ÇIKMALIYIZ Türk yaratımı, üretimi olan ürünleri tüketmenin; kendi ülkemizde yaratılan, üretilen, hatta yutdışına bile ihraç ettiğimiz ürünlere bizler tarafından daha çok sahip çıkılması ve tüketilmesi gerektiğinin önemini bir daha vurgulamak istiyorum. Bu konuda bir uzman değilim ama her şeyden önce bu ülkede üreten ve tüketen bir birey olarak her türlü sorunda, gelişimde sorumluluğum olduğunu biliyorum. En önemli sorunlarımızdan olan işsizlik, ekonomik sıkıntılar gibi konuların sebeplerinden biri de; bu ülkenin üretimine, değerlerine gerekli önemin verilmediği olduğunu biliyoruz. Ve buna çareler, sebepler arıyoruz... Bu ülkede yetişen değerli beyinler; işsizlik, yetersiz imkanlar, istediklerini yaratmak için imkan bulamama gibi nedenlerle yurtdışlarına gidip yüksek öğrenim yapıyor, hatta orada kalıyor. Ülkesine bir şeyler katmaya çalışan insanların işlerine, üretimlerine ise gerekli dikkati göstermiyoruz. Gıdadan, giyime, elektroniğe kadar bazı ürünler var ki; onların iki katı, üç katı bedeller ödeyerek aldığımız yabancı markaların yerine aynı kalite, hatta bazen daha kaliteli olan yerli markaları var. Yabancı ve ünlü bir markanın tişörtüne ödediğimiz paranın nerdeyse yarısını bir Türk markasının aynı kalitedeki tişörtü için duyunca, 'pahalı' diyen düşünceler, ön yargılar ne yazık ki hâlâ var! Oysa ki ben markadan önce ürün kalitesine bedel ödemenin bilincinde olmak gerektiğini düşünüyorum. Kaliteyi, güveni istiyorsak; bunu kendi ülkemizden talep etmeliyiz, bunun olması içinse tüketici olarak sorumluluklarımızı bilmeliyiz.
BİR EKSİĞİMİZ YOK Birçok moda markası imaj yeniledi, yeni birçok marka doğdu, yeni tasarımcılar yola çıktı... İpekyol, Koton, Machka, Hotiç, Network, Zeki Triko, Derishow, Roman ve Mavi Jeans gibi daha birçok firma, yabancı markaların ürünlerini aratmayan tasarımlar ve kaliteli üretimlerle ilerliyor. Birçoğu ise ihraç etmekle kalmayıp, yurtdışında mağazalar açıyor. Bu markalara baktığımda, bir yabancı marka imajından daha eksik, daha farklı bir şey olmadığını görüyorum. Bence en önemlisi, Türk markalarının ürünlerini incelediğinizde de aynı kaliteyi buluyor olmanız... Ne yapmak gerektiğine gelince... Daha bilinçli, önyargısız, daha geniş açılardan düşünerek üretmek ve tüketmek yeterli olacaktır diye düşünüyorum...
Dilek Hanif
|