Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bundan böyle hem döviz hem de faiz konularında daha aktif bir Merkez Bankası'nın izlenmesinin şaşırtıcı olmaması gerektiğini, hızla değişen dünya koşullarının bunu gerektirdiğini söyledi.
Yılmaz, Anadolu yaptığı açıklamada, son aldıkları kararlar ile beklentileri değerlendirdi.
Yılmaz, dün aldıkları para politikası kararlarlarıyla, uluslararası mali piyasalarda son dönemde gözlenen aşırı dalgalanmaların ekonomi üzerindeki etkilerini en aza indirmeyi amaçladıklarını vurguladı. Kur ve faizlerin
bugün bulunduğu düzeylerin, Türkiye'nin ekonomik temelleri ve para politikası kararlılığı ile tutarlı olmadığına işaret eden Yılmaz, şu görüşleri dile getirdi:
''ALDIĞIMIZ KARARLAR, OYNAKLIĞI AZALTACAK''
''Yakın zamanda global likidite koşullarındaki hızlı bozulma sonucunda, kısa vadeli portföy yatırımlarında bir çıkış eğilimi gözlenmektedir.
Kurlar ve faizler üzerinde, normalin üzerindeki hareketlere sebep olan baskı, bu kanaldan gelmektedir. Aldığımız kararlar, bu baskının yol açtığı oynaklığı azaltacaktır. Ancak dalgalı kur rejiminde kur riskinin piyasa üzerinde olduğu unutulmamalı. Kimse Merkez Bankasından, kur seviyesine ilişkin taahhüt beklememeli.'' ''GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMAKTAYIZ''
Yılmaz bu arada, Merkez Bankası'nın, global likidite sorununun Türkiye'de fiyat istikrarı ve finansal istikrarı bozmaması için gerekli tedbirleri almakta olduğunu belirtti. Yılmaz, bundan sonra da gelişmeleri yakından izleyip, alınması gereken kararları hızla almaya devam edeceklerini vurguladı.
İÇ TALEP VE BÜYÜMEDE DURUM
Yılmaz, tüketici kredilerinde büyümenin yavaşladığını, önümüzdeki haftalarda yavaşlamanın daha da belirginleşmesini beklediklerini ifade ederken, tüketim ve yatırım malları ithalatında dikkate değer bir yavaşlamanın beklendiğini belirtti.
İhracat artışının güçlü seyrini koruduğuna işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti:
''2006'nın ikinci yarısında iç talep daralacak ve büyüme bir miktar yavaşlayacak. 2007 yılının ilk yarısında da düşük büyüme hızları görülebilir, ancak ekonomik faaliyet 2007'de kademeli bir şekilde toparlanacak.
Cari açığın Temmuz ayından itibaren kademeli olarak azalacağını öngörmekteyiz. Cari açığın finansman kalitesi hızla iyileşme eğilimine girmiştir.''
ENFLASYONDA, YILSONUNDA TEK HANELİ RAKAM BEKLENTİSİ
Para politikasının temkinli duruşunu güçlendirmesi sonucunda, enflasyonun bu yıl sonunda tek haneli rakamlarda kalmasını beklediklerini vurgulayan Yılmaz, ancak daha da önemlisi, orta vadede enflasyonun hedeflere tekrar yakınsadığı bir görünümü öngördüklerini belirtti.
''Amacımız, 2007 enflasyon hedefini erişilebilir kılmak'' diyen Yılmaz, bu doğrultuda bugüne kadar olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de gerekeni yapmaktan kaçınmayacaklarını, bekleyişler ve fiyatlama davranışlarının bozulmasına izin vermeyeceklerini bildirdi.
AĞUSTOS'TA DÜŞÜŞ, EYLÜL-EKİMDE YATAY SEYİR
İçinde bulunulan 2006 yılında enflasyonun, Haziran ve Temmuz aylarında bir miktar yükselebileceğini, ancak Ağustos ayında yıllık enflasyonda düşüş öngördüklerini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
''Eylül ve Ekim aylarında (enflasyonun) yatay seyretme olasılığı yüksek. Ancak yılsonuna doğru enflasyonun tekrar istikrara kavuşacağını öngörmekteyiz. Kamu mali disiplini ve yapısal reformlar, mali baskınlık konusunu Merkez Bankası için bir kaygı unsuru olmaktan çıkarmıştır.
Bu sayede Merkez Bankası, kısa vadeli faizleri daha aktif olarak kullanabilme imkanına kavuşmuştur. Buna kısaca 'para politikasının normalleşmesi' diyoruz. Bundan böyle hem döviz hem de faiz konularında daha aktif bir Merkez Bankası izlemeniz şaşırtıcı olmamalı. Hızla değişen dünya koşulları bunu gerektirmektedir.''