kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Tek odada altı kişi büyüdük'
'Geri kalmış domates yok, ama insan var'
'Tek odada altı kişi büyüdük'
Oğluyla albüm hazırlığında
'Sezen'le Onno hızlı açıldılar'
'Kulağımın sınırı yok'

'Tek odada altı kişi büyüdük'

- Türkiye'de hakkınızda gerçekleşmesini istediğiniz şeyler neler?
- Ben para istemiyorum. Bana gel desinler. İnsanların arasına gireyim, onlar kendilerini görsünler, ben de tecrübelerimi masaya dökeyim. 'O masada kendine faydalanabileceğin bir şey görebiliyor musun kardeşim, al onu' diyeyim. Yardımcı olurum, ama yönlendirmem. Yeteneğini bul yeter. Amerika'da rahat ediyorum, çünkü Türkiye'deki gibi kendi nefesinin sıcaklığı sana geri gelmiyor. Türkiye'de olsa bu, hanımıma çocuğuma 'toplanın gelin' derim, gitmem bile.

NEFRET DEĞİL TECRÜBE
Irkı, dini çıkardığın zaman kafandan, geriye tecrübe kalıyor. Nefret değil, tecrübe... Benim dinim insanlık zaten. Ben tek bir odada altı insanla büyüdüm. Sıfırdı yani, ama en mutlu yıllarımızdı. Sıfırda mutlu olabiliyorsan, onun altında başka ne varsa, onda da olabilirsin. Kendimi bildim bileli böyleydik, Onno değiştirdi bizim ekonomimizi. Ondan anladık biz müzikle para kazanabilme olayını. Yoksa müzik sanat evimizin içindeydi. Ut, keman, herkes bir şey çalardı. Ermenistan'a gitsen görürsün, oradaki ideoloji temiz insan olmaktır, hemen anlarsın yani.

- Sizi huzursuz eden, üzen şey ne?
- Problem nerde biliyor musun? Kendimizi sunduğumuz şeyle savunduğumuz şeyin arasında bir anormallik var. Yabancılar Osmanlıların topraklarını kendi aralarında paylaştırıyorlar. Sonra kurtuluyorsun. Peki nasıl oluyor da Batılılardan kurtardığın sisteme birdenbire sen adapte oluyorsun? Kıyafetin değişiyor, her şey değişiyor. Sonra da gelen insanları saraylara, müzelere biz buyuz diye götürüyorsun, Osmanlının yaptıklarını gösteriyorsun. Biz bu değiliz deyip kaldırmışsın, Anadolu'ya kıro diye bakarken müzikte kariyer yapmak istediğinde birdenbire o kıro dediğinin müzikleriyle tanıtıyorsun kendini. Anormallik buralarda.
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 'Hastayım diye hayata küsmedim!'
 Eğlenceden payınızı alın
 Şarkılarla tarihi söylüyor
 Çinli raketin şampiyonluk sözü
 Öğrenciler İstanbul'un 'öteki' sokaklarında
 1 'Türkiye yakında numara olabilir'
 Vücudunuza uygun giyinin
 Rafları boşaltma zamanı
 Çocuk ve oyun
 Süperstar süper satar!
 Tarkan'dan son haberler
 Cazcılar burada
 Doğal oksijen çadırında üç gün
 Bir tişört tasarla 2 bin doları al
 Sıradışı, iddialı bir seçenek
 Hayvan hakları hâlâ can çekişmekte...
 Köpeği için pankart açtı
 Kısa... Kısa... Kısa...
 Beyoğlu S.O.S veriyor
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
FİLİZ AKIN
Moral reçetesi
Kendini kötü hisseden bir adam doktora...
ÜLKÜ TAMER
'Ah güzel İstanbul'la bir tanışma...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Karneleri aldık
Uzun bir yılın sonu geldi. Son sınıflar...
Seyyar tezgâhından AB'ye
Ülkelerin yiyecek ve içecek kültürü sadece saraylarda oluşmuyor. Sokak...
Boğaz'a nazır lezzet mekânı
Yaz aylarında sadece teras kısmında hizmet veren Erguvan Restaurant'ın uzun bir...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.