|
|
|
|
Köpeğini pankartla arıyor
Faruk Rişvanoğlu, Maltepe sahilinde kaybettiği köpeği Şeker'i bulabilmek için 24 gündür pankart açıp bekliyor. Köpeğiyle ilgili tek bildiği hayvana bir arabanın çarptığı ve başka bir araba tarafından alınıp götürüldüğü.
Köpeği için pankart açtı
Faruk Rişvanoğlu 30 Mayıs 2006 sabahı balık tutmak üzere köpeği Şeker'le birlikte Maltepe sahilinin yolunu tutmuş. Sık sık birlikte sahile indiklerinden ve söz dinleyen bir köpek olduğundan Şeker'in boynunda tasması da yokmuş. Olay günü Rişvanoğlu oltasını hazırlarken Şeker, bir kaç dakika içinde ortadan kaybolmuş. Büyük köpeklerden ürküp kaçmış olabileceğini söyleyen Faruk Rişvanoğlu, hemen köpeğini aramaya başlamış. Süreyyapaşa'daki trafik ışıklarının orada bir minibüsün Şeker'e çarptığını öğrenmiş. Ve arkadan gelen 19 Çorum plakalı kırmızı bir arabanın sahibi trafiği durdurarak Şeker'i arabasına almış ve Bostancı istikametinde yoluna devam etmiş. Bunu duyan Faruk Rişvanoğlu, arabasına atladığı gibi Kadıköy'den Pendik'e kadar bütün veteriner kliniklerini dolaşmış. Ancak hiçbir iz bulamamış.
GÜNLERCE BEKLEDİ İki gün bu şekilde dolaştıktan sonra arabanın çarptığı yerde pankart açmaya karar verdiğini söylüyor Rişvanoğlu: "Büyük kartonlara 'kayıp köpek' yazdım. Şeker'in resimlerini astım. Bu şekilde günlerdir bekliyorum. Bir taraftan da 19 Çorum plakalı kırmızı araba geçer mi? diye hep bekledim. Ama geçmedi. Şimdi bu arabanın sahibine ulaşmak istiyorum. Eğer köpeğimiz öldüyse öldüğünü, yaşıyorsa da yaşadığını öğrenmek istiyoruz. Bir yazı yazıp Çorum'un yerel bir gazetesine dahi gönderdim. Lütfen bilgisi olanlar beni arasın." 1998 yılında küçücük bir yavruyken sahiplendikleri Şeker'e çok bağlı olduklarını anlatıyor Faruk Rişvanoğlu. Hatta 1999 depreminde çocuklarının hayatını kurtarmış Şeker: "Çınarçık'ta bir yazlığımız var. Yazları iki-üç ay oraya gidiyoruz. 1999 depreminde eşimle ben İstanbul'daydık. Kızım ve oğlum oradaydı. Şeker o gece çok huzursuzlanmış ve devamlı havlamış. Kızım uyanmış, kardeşini de uyandırmış. Böylelikle ikisi de uyanık oluduklarından sarsıntıyı hissedince hemen sokağa fırlamışlar. Binada çok ciddi bir hasar olmadı ama olabilirdi. Hemen yanımızdaki binalar çökmüştü. Çocuklarımı kurtardı. Ama biz onu kurtaramıyoruz."
|
|
|
|
|
|
|
|
|