Günah be kardeşim
Piyanist şantörüz ya... İstek parçalar geliyor devamlı, "bunu da yaz" diye... Yazalım.
Engelli vatandaşlarımız var, malum. Çok azını görürüz onların. Çünkü memleketin yolları, binaları, otobüsleri normal insanlar için bile uygun değil. Ne yapsın engelli? Evinde oturuyor mecburen... Hayattan dışlanıyor. Bu yüzden görmüyoruz çoğunu.
Bir engelli vatandaş, eğer sigortalı bir işte çalışmıyorsa, 418 lira engelli maaşı alıyor. 418 lira. Aylık değil bu. Üç ayda bir. Yani, aylığı 150 lira bile değil.
"Buna da şükür" diyorlar. Ama iş maaşla bitmiyor. Kiminin bacağı yok, kiminin gözü. Kimi de yatalak... Üstelik, hepimizin başına gelebileceği gibi, kimi tansiyondan muzdarip, kimi şeker, kimi de kalp hastası. Adamın hayatı katmerli kaymış... Ne yapıyor tedavisi için? Veya ilaç almak için? Annesinin ya da babasının sağlık karnesinden faydalanıyor. Çünkü kör, el yordamıyla gidecek de... Yatalak adam nasıl gitsin hastaneye...
İşte rezalet de burada patlıyor.
Bakın masamda bir mektup var. Bir anne yazmış... Dul. Kızı var. Engelli. Emekli Sandığı, bu anneye evrak göndermiş... Diyor ki, evrak: "Kızınız, sizin sağlık karneniz üzerinden muayene olmuş, ilaç almış, diğer tedavi masraflarını karşılamış... Bu durum, kanunen yasak. Bu nedenle, yüzde 50 faiziyle birlikte geri ödeyeceksiniz... Borcunuz, 4.5 milyar lira."
Yuh!
Ne yapması gerekiyormuş annenin? Çocuğuna yeşil kart çıkarması ve tedavisini yeşil kartla yaptırması gerekiyormuş. Peki nasıl olacak bu iş? Hadi bismillah...
Muhtara gidecek, fakir kağıdı alacak, oradan tapu dairesine gidecek, kızının üzerine tapu olmadığını gösteren belgeyi alacak, oradan SSK'ya gidecek, kızının SSK'lı olmadığını gösteren belgeyi alacak, oradan Bağkur'a gidecek, kızının Bağkur'lu olmadığını gösteren belgeyi alacak, oradan Emekli Sandığı'na gidecek, kızının Emekli Sandığı'yla ilgisi olmadığını gösteren belgeyi alacak, oradan kaymakamlığa gidecek, yeşil kartı alacak. Kaç gün sürer bu iş? En az 10... Engelli çocuk komşuda bu sırada. Bitti mi? Bitmedi... Anca yeşil kartı aldı daha. Sonra çocuğunu alacak, hastaneye gidecek. Ama her hastaneye gidemez... Çünkü döner sermaye diye bir durum var... Kızacaklar biliyorum ama, Çapa, Cerrahpaşa gibi hastanelere yeşil kartlı hasta götüremezsin. Bedava olduğu için döner sermayenin işine gelmez. İşi yokuşa sürerler... Ne yapacak? Devlet hastanelerine gidecek. Oralardaki durumu biliyoruz... Kuyruk muyruk.
Ve bunların hepsi, okuma yazması bile şüpheli dul bir kadın ve engelli bir çocukla yapılacak...
Ayıptır bu arkadaş. İşkencedir. İnsan insana bunu yapmaz. Ya parayı geri istemeyin. Affedin. Ya da yeni ve pratik bir kanun çıkarın. Olmaz böyle uygulama...
Allah kitap diye atıp tutuyorsunuz... Bu işin öbür tarafı da var.
|