|
|
Köy bakkalındaki eski dostlar
EKRANLARDAKİ yol hikâyesi programları giderek artıyor. Bu programları büyük bir keyifle izliyorum. Zira dünyayı dolaşmanın en ucuz ve zahmetsiz yolu, bu programların sunucularından birinin peşine takılmak... TGRT'de izlediğim Uğur Arslan'la Yol Hikâyeleri beni nostaljik bir yolculuğa çıkardı. Arslan, Tekirdağ'ın Saray ilçesinde bakkallık yapan Hasan Amca'nın dükkanına girdi. Raflarda pek çok eski dosta rastladım. Mantar tabancası, çatapat, kız kaçıran, torpil... Şimdiki çocukların büyük bölümü belki de bunları hayatlarında ilk kez duyuyordur. Ama bu mühimmat bizim gürültülü bayram eğlencelerimizin vazgeçilmeziydi. Hâlâ üretiliyor olmalarına çok şaşırdım. Sonra düşündüm: Aklıma topaç, çelik-çomak, fırdöndü, kukalı saklambaç geldi... Sokak oyunlarıyla büyüyen bir neslin belki de son temsilcilerindendik... Bizden sonraki nesiller bilgisayar ile evlerine ya da internet kafelere prangalandılar. Bizim için en büyük tehlike, tabancadaki mantardan kopan parçaların gözümüze gelmesiydi. Şimdi internet kafelerde çocukların oynadığı vahşi oyunları görüyorum da... Onlar mantar tabancasız kör olmuşlar. Yazık!..
|