|
|
|
|
|
|
Yaz aylarında da triko giyilecek
Türkiye'den önce Japonya, İngiltere, İtalya, İspanya ve Amerika'daki birçok butikte satılan triko markası Yegi Nim, Kanyon'da ilk mağazasını açtı.
Mağazayı ilk gördüğümde ismi kadar tasarımlarından da yabancı bir marka olduğunu zannettim. Daha sonra öğrendim ki, arkasında 25 yıllık triko tecrübesine sahip anne Nimet Yeğin ve kızlarının bilgi, beğeni ve bakış açıları var. Küçük kardeş Deniz Yeğin, New York'ta moda okumuş ve 2005 senesinde İTKİB'in genç tasarımcılar yarışmasında da birinci seçilmiş. Ama o annesiyle kendi markalarını yaratmayı seçmiş. Takıma işletme mezunu büyük abla Pınar Yeğin'de katılınca Yegi Nim doğmuş.
- Markanız nasıl doğdu? N.Y: Benim 25 yıllık bir tecrübem var. Kızlar da gelince tam bir aile şirketi oldu. 25 yıldır el örgüsü ve fantezi iplik dediğimiz iplikler üretiyoruz. Bu ilk mağazacılık tecrübemiz oldu.
- Gördüğüm kadarıyla her zaman gördüğümüz klasik trikolarının dışında koleksiyonunuz... P.Y: Evet. Alışılmış olanın dışında yapmak istedik. Bizim de arayıp bulamadığımız, giymek istediğimiz şeyleri yaratmak istedik.
- Özellikle ilkbahar-yaz aylarında triko çok tercih edilmiyor Türkiye'de. N.Y: Çok doğru. Triko kalın diye algılandığı için kış aylarında tercih ediliyor. Birçok müşterimiz 'Bunlar yazlık mı?' diye soruyor. Halbuki hepsi koton ve keten.
- Yegi Nim ismini nasıl seçtiniz? P.Y: Markamızı kelime anlamından sıyırmak ve milliyet çağrışımlarından uzaklaştırırken, tasarımcılarımızdan ve başlangıç noktasından koparmak istedik. Annemin ismi Nimet ve Yeğin'in birleşmesinden Yegi Nim ortaya çıktı. İki senedir yurtdışına ihraç ediyoruz ve markanın yurtdışına da uygun bir isim olmasını düşündük.
- Kanyon şu an en çok konuşulan alışveriş merkezi. Hatta Türk markalarının zor kabul edildiği tartışılıyor. Siz nasıl girmeyi başardınız? P.Y: Kanyon yeni bir merkez olacaktı ve çok güzel bir proje. Bizim de projemiz yeni olduğu için oturmuş bir alışveriş merkezi düşünmedik. Yeni bir merkezle beraber adım atmak çok hoşumuza gitti. Türkleri kabul etmediklerine dair söylenenler doğru değil.
- Yurtdışı projelerinizden söz eder misiniz? P.Y: Japonya'ya ağırlıklı olarak hem Avrupa hem de Amerika'daki butiklerde koleksiyonumuz satılıyor. Fransa'da Pret a Porte fuarının atmosfer bölümüne katılıyoruz. Tokyo ve İngiltere'de acentalarımız sayesinde satışımız oluyor.
- Türkiye'den önce markanız yurtdışında satılmaya başladı yani... P.Y: Kesinlikle. Bu yurtdışında üçüncü sezonumuz. Bu sezon ilk kez iç piyasayla tanışıyoruz.
- Koleksiyonda sadece üst triko grubu mu olacak? D.Y: Elbiseler ve tunikler de yaptık. Ayrıca dokuma tamamlayıcı ve destekleyen pantolonlar da var. Her hafta yeni ürünler katacağız.
- Koleksiyondan bahseder misiniz? D.Y: Her yaz olduğu gibi marin temasını işledik. Lacivert beyazlara daha bir espri katarak tığ işlerinden çapalar, simitler yaptık. Bikini üstü olarak tunik ve elbiseler var. Birçok renkte kendi polo tişörtümüzü oluşturduk. Bir de basmalı kumaşları iplik haline getirdik ve detay olarak kullandık.
- Hedef kitleniz kimler? D.Y: Ana çekirdek kitleyi 25-35 yaş gibi düşündük. Ama değişebiliyor. Anne-kız gelip alışveriş yapabiliyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|