Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, kurlarda ve piyasalarda küresel etkenlerden kaynaklanan son hareketlenmelerin, enflasyon hedeflerini değiştirmeyeceğini söyledi. Babacan, Bir TV'de katıldığı programda, mali disiplinden kesinlikle vazgeçilmeyeceğini bildirdi.
Küresel ekonomideki son hareketliliğin, başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde enflasyon kaygılarının güçlenmesi üzerine Merkez Bankalarının faiz artırımına başlamasından kaynaklandığını hatırlatan Babacan, gelişmiş ülkelerde başlayan bu hareketin Türkiye de dahil bütün
dünya borsalarında düşüşlere yol açtığını belirterek, bu küresel hareketin bu yıl için enflasyonun hedeflenenden yüksek çıkmasına yol açabileceğini ifade etti.
Türkiye ekonomisinin normalleşme sürecine girdiğini belirten Babacan şunları söyledi:
''Global hareketlilik Türkiye'de borsaların düşmesi, kurların ve faizlerin yükselmesi şeklinde yaşandı. Normal bir ekonomide yaşananlaryaşanıyor. Yaptığımız yapısal reformların sonucunda, kamu borç yükününazalması, ters faiz ikamesinin yaşanması, mali baskının olmaması, Merkez Bankasının elini rahatlıyor. 2002 yılından beri Türk Lirası daha çok tercih edilmeye başlandı. Tasarruflar, mevduatlarda TL'nin payı arttı. Bunlar normalleşmenin önemli bir sinyali. Bu durumda yapmamız gereken, mali disiplinden kesinlikle vazgeçmemek.'' CARİ AÇIK VE BÜTÇE DİSİPLİNİ
Hükümetin, bütçe disiplininden asla vazgeçmemeye kararlı olduğunu anlatan Babacan, serbest kur rejiminin de sürdürüleceğini vurguladı.
Cari açığın kontrolünde mali disiplinden sapmamak gerektiğini belirten Babacan şunları söyledi: ''Bütçe disiplini bu işin temeli. Fazla gelirimiz olsa bile bunu harcamayacağımızı ilan ettik. Cari açığın kontrolünde de en önemli enstrüman yine bütçe disiplini. Cari açık bu kadar yüksek olmasa, bu kadar yüksek faiz dışı fazla sağlamamıza da gerek olmayacaktı. Serbest kur rejiminden asla vazgeçmeyeceğiz. Serbest kur rejimi olmasaydı son dalgalanmanın kalıcıetkileri olurdu. Şu anki tahminlerimiz enflasyonun bu yıl yüzde 5'i aşacağı yönünde. Ama enflasyon beklenenin üzerinde çıktı diye hedefleri kaydırmaya gerek yok. Önümüzdeki sene yine yüzde 4 hedefini tutturacağız. Global etkilerden kaynaklanan geçici sapmalar olağandır.
Aylık yüzde 8 enflasyon görmüş bir ülkede, yıllık enflasyonun birkaç puan sapmasını tartışıyor olmamız bile ekonominin normalleştirildiğinin göstergesi. Elin parasına karışmayacağız, (dolar, avro nasıl hareket etmiş?) Bu bizi ilgilendirmiyor. Biz şunu ilan ettik, (Türk Lirasının enflasyon karşısında erimemesini güvenceyealacağız.) Bu yüzden bir numaralı tercihimiz, kararımız, önceliğimiz enflasyonun düşmesidir.''
İŞ DÜNYASININ TALEPLERİ
Babacan, iş dünyasının son günlerde dile getirdiği talep ve sıkıntılarla ilgili bir soruya karşılık olarak da, hükümet olarak tüm kesimlerle ''açıklık ve samimiyete dayalı'' ilişkiler istediklerini söyledi. Babacan bu konuda şöyle konuştu:
''İş dünyası bazı açıklamalar yaparken bunlar sürece yardımcı mı oluyor zorlaştırıyor mu? Dikkat edilmesi gerekiyor. (Gerginlikler kaldırılsın) deniyor, gerginlik tanımını kim yapacak? Ortada bir gerginlik yokken gerginlikten söz etmek başlı başına bir gerginlik kaynağı olmaz mı? Taleplerini rahatlıkla doğrudan bize iletebilecekkenbunları basın üzerinden öğrenmemiz açıkçası niyet konusunda bazı tereddütler doğuruyor.
Biz asla gerginliğin tarafı da, kaynağı ve sebebi de olmadık. Tersine hükümetimiz, ilk kurulduğu günden bu yana, katılımcı, esnek veağırbaşlı bir politika izledi. Merkez Bankası olayında biz uygun gördüğümüz adayları belirledik. Ama sonradan bu nerelere çekildi? Bu işin siyasi sorumluluğu bizde. Bir şey olursa kimse başkasından hesap sormayacak. Merkez Bankası bağımsızdır ama atamalarda, bu işi başaracak isimleri seçmek de bizim görevimiz. 3,5 yılda elde ettiğimizbaşarı tüm dünyaca takdir ediliyor. Sağlanan gelişmeleri, üç buçuk yılda alınan mesafeyi kimse inkar edemez.''