Unakıtan'ın sanayicilere yönelik seslenişi de tepki çekti. Ahmet Zorlu, hükümeti güven aşılamaya çağırırken, TİM Başkanı "Ne yatı, artık şirketlerimizi satıyoruz" dedi.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, "Sermaye yapınızı güçlendirin, yatlarınızı katlarınızı satıp sermayeye ekleyin" uyarısına yanıt çabuk geldi. Özel sektör temsilcileri bugün geldikleri noktada ellerinde ne yat, ne kat kaldığını belirterek, "şirketlerimizi bile satıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Son dalga ile birlikte Türk sanayicisinin kur riski ile karşı karşıya kaldığını dile getiren işadamları, gerçek sanayicinin 'yatı ve katının olmadığını' kaydetti. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Zorlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, artık bir ülkenin gücünü orduların değil, şirketlerin belirlediğine işaret ederek, "Şirketleri güçlü olan, markaları dünyaya hitap eden ülkeler dünyada söz sahibi oluyor. nedenle şirketlerimizi, kurumlarımızı korumamız gerek. Türkiye gibi ülkeler, bölgesel ya da uluslararası konjonktürden daha fazla etkileniyorlar. O nedenle şirketlerimizin sermaye yapılarının, organizasyonlarının daha da sağlam olması gerekiyor" dedi.
HER KURULUŞ BU ÜLKENİN Girişimcilerimizin istihdam yaratacak alanlarda yatırım yapması gerektiğine işaret eden Zorlu, "Burada elbette 'patron sorumluluğu' devreye giriyor" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Daha güçlü bir Türkiye için patronların şirketlerine daha fazla kaynak aktarmaları gerek. Ama burada yine büyük sorumluluk devleti ve ekonomiyi yönetenlere
düşüyor. Türkiye'- çok daha fazla sermaye çekmek gerekiyor. Hükümet'in sermaye de ancak güvenli olduğu, özendirildiği, kazanç sağlayabileceği ülkelere gider. Dünyadaki sermaye savaşında Türkiye'yi öne geçirecek tedbirleri alması gerek. Grubu ve diğer vatansever işadamları zaten kazandığı her kuruşu bu ülkenin kalkınması için harcıyor. Ama Türkiye'nin kalkınması için bu yetmez." Türkiye İhracatçılar Birliği Başkanı(TİM) Oğuz Satıcı da sermaye yetersizliğinin sadece sanayicinin değil tüm Türkiye'nin temel problemi olduğunu belirterek, "Ne yazık ki bizde kişilerin de devletin de sermayesi yetersiz. Sadece yatımızı, katımızı değil şirketlerimizi satıyoruz" dedi. Satıcı, devletin özelleştirmeler yolu ile bir çok sanayicinin de şirketlerini satarak sıkıştıkları bu durumdan kurtulmaya çalıştıklarını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Türk üreticiler 3.5 yıldır geçmiş oldukları yolda önemli adımlar attılar. Kendi kaynaklarını artırmak verimliliklerini yükseltmek için tüm imkanları değerlendirdiler ve halen buna devam ediyorlar. Bana göre dövizle işi olmayanlar dövizle ilgili konuşmamalı. Eğer döviz kuru ile oynayıp açık pozisyon yapan varsa bunun riskine de katlanmalı. Bankacılık sisteminde olduğu gibi bunun bedelini hep birlikte ödememeliyiz."