| |
|
|
Spor sayfalarını okumuyorum!..
Spor sayfası okuma zevkini tümüyle kaybettim.. Oysa sporun ve futbolun en hızlı dönemi.. Bir yanda Dünya Kupası.. Öte yanda transfer sezonu.. Tenis'te dünyanın en güzel turnuvaları.. Roland Garros.. Wimbledon sırada.. F1 hızlanmış.. Silverstone tıklım tıklımdı.. Yakında dünya İstanbul'a taşınacak.. (Hala bilet almadı iseniz, sonra karaborsaya kalırsınız, haberiniz ola..) Daha neler neler var, ama spor sayfası yok.. Spor sayfacılığı öldü bu ülkede.. Öldürdüler.. Büyük başlıklar, minik haberler, yerli yersiz, anlamlı anlamsız, sayfada boya olsun diye konmuş fotoğraflar.. Futbol fotoğrafı nedir, gidip Antalyaspor sergisinde görsünler.. Fotoğraflarla Şampiyonluk Öyküsü.. Ama bir tek maç resmi yok.. Tribünler, saha kenarı, soyunma odası.. Nasıl konuşan, nasıl duygusal fotoğraflar bunlar anlatılmaz.. Hepsinin önünde takıldım.. Yılın fotoğrafları bunlar.. Bir yıl boyu tüm İstanbul basınında görmediğim fotoğraflar.. Yığınla spor sayfası var.. Hepsi birbirinin ayni.. Bol bol transfer haberi.. Yüzde 90'ı asparagas.. Bunların "Sallama" olduğunu millet de öğrendi, yıllardır, gülüp geçiyor, ama spor şefleri kendilerini aldatmaya devam ediyorlar. Futbolcusuna maaş ödeyemeyen Galatasaray, şu ana kadar 170 futbolcu falan transfer etti, yüzü dışardan.. İnternete giriyorlar. Kulüp sayfalarını açıyorlar.. Sözleşmesi biten kim varsa, birine yazılıyor.. Akla gelen, gelmeyen her adı yazıyorlar.. Sonra 100 sallamadan biri tutunca da, utanmadan övünüyorlar.. "İlk biz haber vermiştik, bakın kupürü.." Haberciliğin adını iki paralık eden bu asparagaslar midemi bulandırıyor.. Geçiyorum.. Dünya Kupası haberleri, yorumları, maç yazıları.. Gene hepsi birbirinin ayni.. Kargacık burgacık yığınla kimseyi ilgilendirmeyen haber, laf ola, torba dola.. Yığınla anlamsız resim, televizyondan yazılmış maç yazıları.. Ruh yok.. Anlam yok.. Yazı yok, yazı.. Koca Dünya Kupası.. Uçaklar dolusu gazeteci gönderdik oraya.. Yahu ses getiren bir yazı yazın kupayla ilgili.. İlginç bir şey bulun onu anlatın.. Bir haber hikâyesi (News Story/ Erdal Şafak'ın Pazar günleri yazdıkları gibi) yazın bir tekiniz dişimi kırın.. Rastgele bir Avrupa gazetesi alın, hangisinin dilini biliyorsanız, mesela bir İngiliz gazetesi.. Spor sayfalarını bizimki ile yanyana koyun, farkı göreceksiniz.. Himalayalar gibi.. Niye?.. Adamlar gazetecilik yapıyor, biz goy goyculuk.. Öbür sporları yazmıyorum bile.. Ağız tadı ile bir Roland Garros okudunuz mu?.. Ya da F1!.. Türk spor medyası spor yazısı yazmayı unuttu. Ya da yazacak adam kalmadı..
|