| |
|
|
Ölümü göster, sıtmaya razı et
Kıbrıs Rum tarafının tavrı nedeniyle, Türkiye'nin AB ile yaşadığı krizin "derinliği" Türk basınına pek yansımadı. Daha doğrusu yanlış ve eksik yansıdı. Türk basını, Kıbrıs'ın "limanlar" konusunu gündeme getirerek AB içinde kriz yarattığını ve AB ülkelerinin Kıbrıs'a karşı tavır aldığını yazdı. Oysa bu haberler daha vahim olan gerçek durumu yansıtmıyordu. İşin aslında Rumların masaya getirdiği talepler çok daha derindi. Rumlar, sadece limanların açılmasını değil, Türkiye'nin Rum kesimini "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak tanımasını, bu tanımanın "gerçek anlamda" bir tanıma olmasını ve Türkiye'nin Rum kesimi ile "Kıbrıs Cumhuriyeti" adı altında diğer AB ülkeleri ile aynı koşullarla ilişki kurmasını istiyordu. Bu "ağır" talep yerine getirildiği takdirde, limanların açılması zaten otomatik olarak gerçekleşmiş olacaktı. Rumların bu ağır şartları 24 AB üyesi arasında ciddi bir tepkiyle karşılandı ve tam anlamıyla bir "sabotaj" olarak değerlendirildi. AB üyesi ülkelerin tamamı Kıbrıs'a karşı çıktı ve bu şartların kabul edilemez olduğunu bildirdi. AB üyesi ülkelerin uzman diplomatları ise Rumların bu önerilerinin bir "non starter" yani konuşmayı engelleyici bir tavır olduğunu ve Rumların da bu şartları "kabul edilmeyeceğini bile bile" masaya getirdiklerini düşünüyordu. AB diplomatlarına göre Rumların niyeti açıktı. "Ağır şartlar sür. Kafandaki tavizleri kopar." Yani Rumlar "tam tanıma" ile başlayacak "limanların açılmasına razı" olacaktı. AB diplomatlarına göre Rumların manevrasının başarı şansı yüksekti. Çünkü Rumlar "sadece limanlara" razı olunca özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinden, başta da Hollanda ve Danimarka'dan destek bulacak ve Rumlara karşı duran 24 ülke çözülecekti. Sonunda Avusturya Dışişleri Bakanı Plassnik'in girişimleriyle "Limanlar açılır" diyen eski bir metne atıfta bulunularak çözüme gidilmesi benimsendi. Ancak benim 1999'dan beri hep yazdığım gibi bu yolun sonu çıkmaz. Kıbrıs çözülmeden bizim AB üyeliği hayal. Sonrasında da başka ve çok önemli bir sorun var ama onu da bir başka yazıya bırakalım.
|