Serbest kalem mi, borazan mı?
MediaCat dergisinin haziran sayısını karıştırırken gözüme çarptı. Aşkın Baysal, 'Medya Dünyası' bölümünde Referans gazetesinin yayın yönetmeni Eyüp Can ile söyleşi yapmış. Can dergiye büyük bir çerçevenin yayında poz vermiş. Çerçevede iki öğe var... Atatürk'ün bir gazeteyi incelerken çekilmiş fotoğrafı ve 1929'daki sözleri: "Gazeteciler gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdırlar." Gazi güzel söylemiş ama keşke dönemin gerçeklerine uysaydı. 1925-1945 yılları arasında, Türk basını tek parti rejiminin baskısı, sansürü ve keyfi yasakları altında faaliyet göstermiş, aykırı bir ses çıkardığında hemen susturulmuştur. Hadi diyelim o zamanın şartları ve zihniyeti öyleydi. Peki ya bugün 1930'ları 'altın çağ' gibi sunanlara ne demeli? Sanırım serbest kalem değil, borazan olmak istiyorlar.
|