Dünya Kupası sadece takımların değil spor ürünleri markalarının da mücadele alanı olmuştur. FIFA 2006'nın da resmi sponsorluğunu alan Adidas, rekabet karşısında ciddi bir avantaj sağladı. Ancak Nike bu duruma müthiş bir kampanya ile cevap verdi: "Joga Bonito" (Güzel Oyun). Nike'nin biraz risk alarak seçtiği sözcüsü, Fransızlar'ın ve Manchester United'ın hırçınlığıyla ün yapmış eski golcüsü Eric Cantona. Hatırlarsınız Cantona, Fransa'da doğup sonradan Beşiktaşlı olan Pascal Nouma'nın tersine, sanki Beşiktaş Çarşısı'nda doğmuş da, sonradan Fransız olmuş gibiydi. Nike'nin kilit mesajı şu: Futbol sadece ayakla değil, yürekle de oynanacak bir oyundur. Firma, aynı zamanda son dünya şampiyonu ve yeni turnuvanın tek favorisi Brezilya'nın da sponsoru. Adidas "Impossible Is Nothing" mesajını seçerken vitrine David Beckham'ı koymuştu. Başta Beckham olmak üzere, formasını da üretmekte oldukları Real Madrid kimsenin tahmin edemediği bir gerileme devrine girdi. Mesajlarını destekleyecek bir başarının oluşmaması Adidas adına talihsizlikti. İletişimde böyle riskler alınır. Son kupada sponsoru olduğu Almanya finalde kaybetti, Fransa gol atamadan evine döndü, Arjantin umduğunu bulamadı. Türkiye o zaman Adidas ile çalışıyordu ve dünya kupasını 3. olarak tamamladı. Türkiye kupadan hemen sonra Nike ile anlaşma sağladı. Aslında İsviçre maçındaki olayların ardından Nike'nin bu kampanyasına en çok Türkiye'nin ihtiyacı var. Fatih Terim bu konularda cin gibidir. Fırsatı görecek ve en azından Nike-Türkiye ile "Joga Bonito" felsefesini Türkiye'deki kampanyasına uyarlaması için konuşacaktır. İşe Türk Milli Takımı'nın yıldızlarını katmak, sadece uluslararası algılanmamızı olumlu yönde etkilemekle kalmaz, aynı zamanda tribündeki şiddeti ve maganda terörünü önlemek için de kaçırılmaması gereken bir fırsat olabilir.