|
|
'Genç' Kristal Elma yakışır...
NTV'de Murat Birsel'in programından çıkarken Reklamcılar Derneği Başkanı Jeffi Medina ile konuşuyoruz. "Reklamların iş sonuçlarına ulaşıp ulaşmadıklarına göre verilen Effie Ödülü Türkiye'ye niye 36 yıl sonra geldi, diye sorsaydın" dedi. Sonra devam etti: "Şirketler, iş sonuçlarını daha yeni yeni açıklamaya başladılar. Hangi veriye dayanarak ödül verecektik?"... Başkan yüzde yüz haklı. Halka açıklık kültürünün tarihi şunun şurasında ne kadardır ki? Reklam verme, iletişimi yönetme kültürünün gelişmesi de benzer bir yol izler ülkemizde. Daha bu yıl pastanın iki milyar doları aşması bekleniyor. Adam başına düşen reklam harcaması hgelişmiş ülkelerin onda birinden az. Son Kristal Elma ödül töreninde salona bakarken bunları geçiriyordum aklımdan. Aslında keyfim yerindeydi. Benim favorilerim de ödül almıştı: Omo, "Kirlenmek Güzeldir", Axess (Özgü Namal'lı ilk film). Yönetmen ödülüne vefa duygusu ile rahmetli dostum Ali Tara'nın adını vermişlerdi. Cenk-Erdem ikilisinin sunumları da çok başarılıydı. Hazım Başaran'ın girişteki filmi harikaydı. Reklam sektörünün yöneticileri, patronları ve özellikle tüm bayan katılımcılar geceye hakkını vermişler, hepsi birbirinden şık ve özenle seçilmiş kıyafetlerle gelmişlerdi. Oysa sektörün 'yaratıcı' erkeklerinde yıllardır aynı tavır devam ediyor. (bir iki ajansın jilet gibi gençlerini tenzih ederim) Erkeklerin genelinde "Bu ödülü takmıyorum ben!" hali... Lastik ayakkabı, blucin, dandik bir tişört... Arkadaşlar kendilerini sanatçı, yaptıkları işi sanat sanıyorlar ya! Tavrın nedeni bu. Hepsi birer Nobel'i reddeden Sartre, ya da Oscar'ı reddeden Brando sanki... Oysa gözlerinden okuyorum, hepsinde 'istemem yan cebime' durumu var. Bu da kötü bir şey değil ki zaten. Başlangıcında bütün iş dünyasının itibar ettiği, smokin veya koyu renkle katıldığı, biletlerinin kapışıldığı bu ödülün adı 'Genç Kristal Elma' olsa diyeceğim yok. Kendi aranda ne yaparsan yap. Ya da herkes o delikanlılar gibi, kafeden biraz önce çıkmış da Bodrum'a dağıtmaya gidiyor gibi gelse, yine susacağım. Ama kardeşim, ortadan dönen 2 milyar dolardan söz ediyoruz. Reklam para işidir. İş dünyasının işidir. Ciddi iştir. Sizin maaşlarınızı ödeyen iş dünyası, o 2 milyar doları ödeyen reklam veren niçin yoktu ön sıralarda, bir sorsanıza kendinize. Neden arka sıralar doluydu da ön sıralar boştu? Bu kafayla devam ederseniz gelecekte elmaları kendi kendinize paylaşırsınız. Reklam sektörü niye itibar kaybediyor diye de hayıflanır durursunuz. Bütün bu söylediklerim, sektörün yaptığı işlerin dünya standardında olduğunu, kazananların ödülleri analarının ak sütü gibi hak ettikleri gerçeğini yadsımaz. Hepsini yürekten kutlarım.
|