SABAH - 09/06/2006 - Abdurrahman Yıldırım

Şu an 9 Haziran 2006 - Cuma tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Dünya Kupası

	Son Dakika

	News in English

	» Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Teknoloji

	Emlak

	Otomobil

	Detaylı Arama

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Kültür Sanat

	Turizm Rehberi

	Cuma

	Cumartesi

	Pazar Sabah

	İşte İnsan

	Sinema

	20. YILA ÖZEL

	Çizerler

Google Arama

	Tasarruf sahibinin durumunu gözden geçirme zamanı
	Bireyler hâlâ satıyor şirketler döviz topluyor

Tasarruf sahibinin durumunu gözden geçirme zamanı

Dış borsalar yanında iç ekonomik ve siyasi risklerinden dolayı finansal piyasalarda başlayan kötüleşme sürecine Merkez Bankası faiz artırarak yanıt verdi. Dış piyasalarda çalkalanmanın devam ettiğine işaret eden Merkez Bankası gerekirse dövize müdahale edeceğini de açıkladı. Faiz artırımında oran biraz düşük kaldı ama asıl yapılan açıklama yetersizdi. Olağanüstü bir toplantıda alınan önemli bir karar rutin format ve içerikle duyuruldu. Söylem zayıftı. Halbuki bazen merkez bankalarının faiz artırımlarından daha çok yaptıkları açıklamalar etkili oluyor.

İlk gün tepkisi negatif
Faiz artırımına Başmüzakereci Ali Babacan'ın düzenlediği basın toplantısı da bir katkı sağlayacaktı. Ancak oradan da iyi haberler gelmedi. 12 Haziran'da iki fasılda müzakerelerin fiilen başlaması beklenirken Babacan, "AB sürecinde aksama ve duraksamaya hazırlıklı olunmalı" diyerek gerçekçi bir tavır sergiledi. Ama piyasalar gerçeği değil, umut aşılanmasını bekliyordu.
Faiz artırımının etkisinin görüldüğü ilk günde dış borsalarda havanın bozulması da bir talihsizlikti. Bunun etkisiyle piyasaların faiz artırımına ilk gün verdiği tepki negatif ağırlıklıydı. İkinci el bono faizlerinde ve döviz kurlarında pek düşüş görülmedi. Buna karşılık borsada kayda değer bir düşüş yaşandı.

Pozisyon değişikliği
Bu gelişmelerle birlikte piyasalarda yeni bir süreç başladı. Sürece bağlı olarak tasarruf sahiplerinin de pozisyonlarında bazı değişikliklere gitmesi gerekebilir.
* Merkez Bankası'nın faiz artırımı sonrasında asıl artması gereken mevduat faizleri. Çünkü bu faizler nisan ve mayıs ayında sabit kaldı. Mayıs ayında hazine faizi 5 puan kadar arttı ve mevduat faizinin üzerine çıktı. Bu anlamda mevduat faizlerinin yükselen enflasyon karşısında pozitif getiri sağlayabilmesi için, belki kısa vadelilerden başlayarak sıçrama şeklinde artması gerekiyor. Bankaların bu yönde kararlar almaya başladıklarını duyuyoruz. Faizler artmadıktan sonra mevduat yatırımcıya reel bir getiri sağlamayabilir.
* Hazine faizi kişisel yatırımcıların ilgi alanı dışındaydı. Son faiz artışları ile mevduatın üzerine çıktı. Ancak faiz artırımlarının devamı gelirse bugünden alanların belli bir kaybı da oluşabilir.
* Bu tür çalkantılı dönemlerde mümkün olduğunca kısa vadeli yatırım revaçta olur. Ortaya çıkacak fırsatları değerlendirmek ve riskten kaçınmak için. Bunun aracı Türkiye'de repo. Ancak burada mevduatta olduğu gibi, faiz oranı hâlâ eski düzeylerinde. Mevduat faizi gibi artarsa, repo geçiş döneminin iyi bir yatırım aracı olabilir.
* Önümüzdeki dönem risklerin süreceği dikkate alınırsa "Türkiye pozisyonu" diyebileceğimiz portföy yapılabilir. Türkiye pozisyonu artık üçte bir döviz, üçte iki lira cinsi yatırım araçlarından oluşuyor.
* Borsanın bu dönemde değer kaybetmesi normal. Çünkü faizler yükseliyor ve buna bağlı olarak ekonomik büyümede meydana gelecek düşüşle şirket kârlarında azalmalar söz konusu.
Bu dönemi elbette pozisyon değiştirmeden geçirmek de mümkün. Uzun vadede nasıl olsa değişen fazla bir şey olmuyor. Yani olaya hangi vadeyle yaklaşıldığı da önemli.

Sonuç
"Değişim bir kumardır, ama hiç bir şey yapmamak da öyle"
Arthur Dougall