Diyalog mağduru
Geçmişte önemli işlere imza atan Diyalog Grubu, Meclis'in yasama döneminin sona ermesine 1.5 yıl kala yeniden kuruldu. AKP'den 5, CHP'den 4, ANAP'tan ve bağımsızlardan birer milletvekilinin katılımıyla kurulan Diyalog Grubu'nun ilginç bir oluşum süreci var. Grubun kurulmasında Anavatan Milletvekili Safter Gaydalı ile CHP milletvekili Bülent Tanla önderlik yapmış. Tanla, yakın gördüğü AK Parti milletvekilleriyle temas ederek oluşumunun sağlanmasında etkin olmuş. Tanla, Diyalog Grubu'nun oluşumu konusunda uğraşının nedenini dün şu sözlerle açıklıyordu: "Son dönemde toplumsal gerginlik arttı. Gittiğimiz her yerde insanlar Meclis'te neden bir diyalog bulamadığımızdan yakınıyor. Biz makulü bulmak, uzlaşı ve mutabakatı sağlamaya yardımcı olmak üzere kendi inisiyatifimizle bir araya geldik." Diyalog Grubu, TBMM Başkanı ve Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin liderlerinden de randevu talebinde bulunma kararı almış.
Hoca'nın tepkisi Geçmiş dönemlerde oluşan Diyalog Grubu'nda yer alan Meclis Başkanı Bülent Arınç hemen randevuyu vermiş. Arınç, Diyalog Grubu'nda görev aldığı sırada karşılaştığı sıkıntıdan yola çıkarak, bazı tavsiyelerde bulunmuş: "Sakın partilerinizin önüne geçmeyin, onların önünde hareket ediyor görüntüsü vermeyin..." Nedeni de yaşadığı bir olaydan yola çıkarak şöyle aktarmış: "Diyalog Grubu oluştuğunda ben de içinde yer aldım. O zamanki genel başkanım Necmettin Erbakan'dan randevu alıp birlikte gittik. Ne olduysa o andan sonra oldu." Aktardığına göre, Erbakan bu görüşme sonrası Arınç'a "Sen bekle" demiş. Diyalog Grubu'nun diğer üyeleri gittikten sonra yüzü asık bir halde Arınç'a dönüp, "Senin bunların arasında ne işin var" diye çıkışmış. Meclis'te sorunların diyalog içinde daha iyi çözüleceğini söylese de Erbakan'ın, Arınç'a sert tepkisi dinmemiş. Arınç, bundan sonraki süreci ise şöyle özetlemiş: "Ben Erbakan Hoca'ya diyalog için gitmiştim, ama aramızdaki diyalogu kaybettim. Ondan sonra Hoca benimle arasına mesafe koydu. Diyalogumuz bir daha eskisi gibi olmadı..."
'Belden aşağı vuruyor' Başbakan Erdoğan da Diyalog Grubu'nu akşam saat 22.00'de Meclis'teki odasında kabul etmiş. Erdoğan, yapılan girişimden duyduğu memnuniyeti aktarmış. Ancak, partiler arası diyalogun sağlanmasının ne kadar zor olduğunu da kayda geçirmekten çekinmemiş. Örnek olarak CHP lideri Baykal'ın grup toplantısındaki 7 maddelik "acil önlem" önerisini göstermiş. CHP'li 4 milletvekilinin de bulunduğu Diyalog Grubu'na yakınmış: "Baykal belden aşağı vuruyor. Böyle mi sağlayacağız diyalogu? Bakanlarımı, müsteşarımı görevden almamı istiyor. Sen mi karar vereceksin benim müsteşarımın, bakanımın kim olacağına? Sen muhalefetsin ben iktidarım.Yarın seçim zamanında herkes hesabını millete verir."
Neden ret? CHP lideri Baykal ise önceki akşam Diyalog Grubu'nun randevu talebini kibarca geri çevirmiş. "Önce somut projeler üretin, sonra görüşelim" demiş. Baykal bunu söylerken, CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, "AKP'nin bu zihniyeti ile mi diyalog arayacağız?" tepkisini koyuyordu. Nedeni de dün yaşadığı şu örnekle açıklıyordu: "Yurtdışı burslu öğrencilere af tasarısı üzerinde, AKP ile anlaştık, destekleme kararı aldık. Son anda içine, belediye başkanlarına af getiren madde koyuyorlar. Nasıl diyalog sağlayacağız?" Grubu oluşmuş, iyi niyetle yola çıkılmış olsa da bu dönem Meclis'te en zor sağlanacak şeyin "diyalog" olduğu net görülüyor.
|