SABAH - 09/06/2006 - Kazım Kanat

Şu an 9 Haziran 2006 - Cuma tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Dünya Kupası

	Son Dakika

	News in English

	» Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Teknoloji

	Emlak

	Otomobil

	Detaylı Arama

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Kültür Sanat

	Turizm Rehberi

	Cuma

	Cumartesi

	Pazar Sabah

	İşte İnsan

	Sinema

	20. YILA ÖZEL

	Çizerler

Google Arama

	Futbolcunun tanrısı para!
	Şükür rakiplerine şans bile vermedi
	Adnan Polat gelince küfürler bir anda bitti
	ÜLKERSPOR
	BASINA KAPALI ANTRENMAN!..
	Okur diyor ki

Futbolcunun tanrısı para!

Futbolcunun sığındığı limanın adı şudur: Profesyonellik!. Ama futbolu bıraktıkları zaman yaşadıkları hayatın gerçeği de şudur: Takımlarında sembol oyuncu olmak en büyük değerdir. Bu değer o oyuncuyu ömür boyu yaşatır. Ama bu değer parayla satın alınamaz ki! Bu satırların ne anlama geldiğini Sergen Yalçın ve Tümer Metin, 3-5 yıl sonra anlayacaklar. Ama çok geç! Peki bugün ne olacak? Sergen, Şekerspor'da inanılmaz hayal kırıklığı yaratır. 6 ay sonra kendisine yeni bir kulüp aramaya başlar. Çünkü; Sergen seyircisiz ve ilgisiz oynayamaz. (İstanbul'a genç yaşında gitti; sıfır oynadı)
Asıl soru şu: Bu Tümer Fenerbahçe'de ne iş yapar? Ben önce şunu anlatıyorum: Harika bir futbolcu. Sorumluluk alıp, takım oyuncusu olduğu zaman iyi bir lider... Ama! Lafın gelip tıkandığı şu.. Listesini sıralayalım:
1- Takım içinde samimi olduğu arkadaşlarını saha içinde arar ve kollar. (İlhan Mansız'a pas verdi. Daha müsait durumdaki Ahmet Dursun'a pas vermedi. Dahası zor durumda kalsın diye paslar verdi. Sonra da dönüp tribünlere eliyle Ahmet'i gösterip "Pas veriyorum gol atamıyor" diye şikayet etti.)
2- Kim kendisinden daha iyi futbolcuysa o oyuncuyu inanılmaz kıskanır. Yani Alex'le en kısa zamanda olay çıkarır. (Sergen ile saha dışında tek kelime konuşmadı. Sergen ismi geçince ortamı terk etti. Bu sezon sonunda kendisine kalması için teklif gelince iki şey istedi: "Sergen'i satın ve beni kaptan yapın!")
3- Kendisini takım içinde ayrıcalıklı görmek ister. (Beşiktaş'ta tüm seyahatlerde PAF takımı ile birlikte olur. Sahada attığı gollerde ise sevincini tek başına yaşar ve formasındaki ismini gösterir...)
4- Medya ile ilişkileri inanılmaz kötüdür.
Asla eleştiri kabul etmez. (Kolundaki dövme bununu kanıtıdır)
5- Taraftarla ilişkisi her zaman soğuktur. (Beşiktaş'ta oynarken "Çarşı'dan geçmem bile" diyordu!...)
Son söz: Sergen Yalçın, "İlk kez ağladım" diyerek duygu sömürüsü yapıyor. Sergen Beşiktaş'ta kalmak için hiçbir şey yapmadı. Tümer Metin ise "Şimdi Beşiktaş taraftarı annem ve eşim Cansu'ya küfredecek" diyor . Hayır Tümer hayır. Seni tanrı yargılar, belki de affeder; ama Çarşı asla affetmez. Sana olan sevgisini geri alır.
Küfür mü? O asla olmaz!..