Şimdi piyasanın sınav zamanı
Bu hafta kapak konumuzu tasarlarken çok tartıştık. Bankaların konut kredi faizleri 1.40'a çıktı. Ancak bazı proje geliştiriciler, haziran sonuna kadar faizi 1.07'ye sabitleyip, aradaki farkı kendileri üstlendi. Ya da bankalarla pazarlık masasına oturup, bu farkın yükünü paylaştı. Haziran sonundan itibaren artık piyasa faizleri uygulanacak. Acaba bu dönem, konut almak için en doğru dönem midir? Yoksa proje geliştiricilerin bu fırsatı sunarken o projeyi teslim etme yeterliliğini de sorgulamak gerekir mi? Zira dalga sadece finansal piyasalarda değil. Konutta talep ve arzın hareketliliği, çimento ve demir fiyatlarını da artırdı. Yani yürüyen projeler bir yana, yeni başlayacak olanların maliyetleri bir de bu nedenle yükselecek.
Ama işin bir de talep boyutu var. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, tıpkı 1999'dan sonra yaşadığımız talep durmasını da görebiliriz. Peki talep durursa konutta fiyatlar artırılabilir mi? Yoksa şirketler kârlılıktan fedakarlık edip, fiyat mı düşürür? İşte tüm bu nedenlerle, "Bu bir fırsattır" yorumunu yapmaktan kaçındık. Elbette, okur zaten soru işaretleriyle doluyken, yeni sorular duymaktan çok, cevaplar bekliyor. Şu kadarını söylemek belki en doğrusu. Bunu piyasanın oyuncuları kendi aralarında da konuşuyor. İçerideki sayfalarda da detaylarını okuyacaksınız. Söylenen şu: Belki de böyle bir dönemde, inşaatı ilerlemiş, en azından kabası bitmiş projelerin daha fazla şansı olacak. Yeni başlayanlar ise, olumsuz ortamın içine doğmuş olmak yüzünden yılın başında satışa çıkanlar kadar hızlı koşamayacak, belki de düşük kilolu doğmuş bebek gibi, her türlü dış etkene karşı daha hassas, enfeksiyona daha yatkın olacak. Aslında bu dönem hem proje geliştiricilerin, hem de talep cephesinin daha temkinli adımlarla ve daha dikkatli olması gereken ve de sınav verdiği bir dönem olacak.
ESEN EVRAN
|