|
|
Güvensizlikten Yazıyorum
* Ben kontrollü yazıyorum. Kurguyu baştan yapıyorum. Romanın sonunda nereye gideceğini biliyorum... Baştan sona kadar karakterin nasıl bir karakter olduğunu, hangi gün ve hangi senede olduğunu, anne ve babasının ismini, her şeyi biliyorum. Yazıyorum da. Ece'nin aile ağacı var mesela... Bir tek yüzünü göremiyorum.
* Kendimi zorluyorum ama göremiyorum. Yüzü beyaz... Kıvırcık saçlı, kapaktaki kızın saçları gibi. Kapaktaki yüz ise benim kafamda yok. Ama mimiğini hayal edebiliyorum.
* Hikayeyi baştan sona biliyorum. Ama yazarken araya giren hayata dair küçük şeyler var. Hikayeyi ana hatlarıyla kurguluyorsunuz. Ama onun zenginleşmesi, o noktada sezgiler devreye giriyor. Şunu şöyle anlatırsam böyle anlaşılır diye düşünüyorum ve bazen öyle anlaşılamayabiliyor yani.
* Ben anlaşılmadım demek çok iddialı gibi geliyor. Ben o kadar iddialı değilim. Kendi yazarlığım üzerinde söylersem belki güvensizlikten yazdığımı düşünüyorum.
* Yazmak bir kaçış... Bir odada oturup üç yıl boyunca bir şey yazıyorsun. Aslında bunu düşününce normal bir şey gibi gelmiyor, hastalıklı bir şey gibi. Hep soruyorum neden bunu yapıyorum? Büyük bir ego gerekiyor...
|