ABD Merkez Bankasının (FED) 10 Mayıs'ta faiz oranlarının çeyrek puan artırılmasıyla sonuçlanan toplantısının tutanaklarının açıklanması, uluslararası piyasalarda faiz oranlarındaki artışın süreceği şeklinde yorumlandı.
Bununla birlikte, toplantı tutanakları, enflasyon ve ekonomik yavaşlama seçenekleri arasında kararsız kalan FED yetkililerinin Mayıs ayındaki faiz artışı kararını uzun tartışmaların ardından ve tereddütlü bir biçimde aldığını gösteriyor.
FED'in faiz oranlarının belirlenmesinden sorumlu 'Federal Açık Piyasa Komisyonunun' tutanaklarda; ''Büyüme ve enflasyonda mevcut riskler karşısında, komisyon üyeleri bugünkü artırımdan sonra faiz oranlarında yeni bir artışın gerekip gerekmeyeceği, gerekirse ne miktarda olacağı hususunda kararsız kalmıştır'' ifadesi yer alsa da analizcilerin çoğu komisyonun 28-29 Haziran'daki toplantısından yeni bir artış kararının çıkmasını bekliyorlar.
Tutanaklar, FED'in ABD ekonomisinin yakın vadedeki rotası konusunda kararsız kaldığını da gösteriyor. Komisyon üyeleri, enerji ve emtia fiyatlarının yükselmesinden ve ABD Dolarının zayıflığından kaynaklanan enflasyon riskini dikkate alırken, bir yandan da ekonomik büyüme hızında faiz oranlarının art arda artırılmasından ve konut piyasasının soğumasından kaynaklanabilecek bir azalış olasılığını da gözden kaçırmıyorlar.
FED yöneticileri, gelecek toplantıda faiz oranları hakkındaki kararın ekonominin genel görünümüne bakarak alınacağını vurgularken, analistler büyüme hızının yavaşlaması kaygısı göz önüne alınsa da kısa vadede enflasyon kaygısının ağır bastığını, bu nedenle ay sonundaki toplantıdan yeni bir faiz artırımı kararı çıkma olasılığının daha büyük olduğunu ifade ediyorlar.
ABD'de faiz oranları, Mayıs ayındaki çeyrek puanlık son artışla yüzde 5'e çıkarak son 5 yılın en yüksek düzeyine ulaşmış bulunuyor.