Hakan Şükür şart
Milli Takım'ın yurtdışındaki hazırlık maçlarının yarısı tamamlandı. Güzel bir ortamda yapılan kampın ve ikişer gün arayla planlanan 6 maçlık hazırlık serisinin faydalı olacağına inanıyorum. Fatih Terim hem kafasında bir takım teşkili oluşturacak, hem de düşündüğü oyun modeli futbolcular tarafından benimsenecek. Ayrıca arka arkaya maç yapmak önemli eksiklerimizden birisi olan kolektif rahatsızlığımızı mümkün olduğu kadar azaltacak. İlk üç maça göz attığımızda genel tablo şöyle: Önce artılarımız... Sezon sonu olmasına ve Dünya Kupası'na katılamayışımıza rağmen futbolcularımız resmi maç yapıyormuş gibi hırslı ve beklenilenin üzerinde tempoluydular. Belli sürelerde yakınlaşarak ayağa çabuk paslarla süratli ataklar yaptık. Bilhassa Gana maçının ilk yarısındaki futbol organizasyonu olumluydu.
AİLECEK KORNERE GİDİLMEZ Terim'in ana ilkesi olan topun olduğu bölgelerde çoğalmayı, alan daraltmayı ihmal etmemeye çalıştık. Üç maçta attığımız 5 gol de güzeldi. Şimdi gelelim eksilere... Kolay gol yememiz artık kronik bir hastalık halinde. Belçika karşısında birbirinden güzel iki gol atıyoruz, ikinci gol rakibi demoralize etmiş durumda. Santra ile beraber 15 saniyede gol yiyoruz. Ardından yine basit hatalar zinciriyle skora denge geliyor. Sonra duran toptan öne geçiyoruz. Ama uzatma bölümünde yine beraberlik golünü hediye ediyoruz. Gana maçında ilk yarı iyi oynuyoruz, rakip güçlü. Devreyi önde bitirmişiz. İkinci yarı Gana kontrolü ele alıyor ama iyi kapanıp pozisyon vermiyoruz. Sonra kazandığımız kornere ailece gidip, kontraatak golü yiyoruz. Bir örnek vereyim; İtalya'nın Dünya Kupası'nda ilk maçı Gana ile. İtalya ikinci yarı ortası tek farklı skor avantajına sahipken korner kazansa, 4 oyuncusunu geride garanti olarak tutar. İşte anlayış farkı. Bütün bunların üstüne Estonya gibi kolektif yapısı ve hücum gücü çok yetersiz bir takımdan son dakikalarda resim çektirir gibi gol yedik. Günümüz futbolunda tempo çok yüksek. Alan daralıyor, takım savunmaları çok güçlü. Bu yüzden üretkenlik çok zor. İşte son örnek. Barcelona gibi yıldızlar topluluğu ve dünyanın en organize takımı 10 kişilik Arsenal'e karşı pozisyon bulmakta sıkıntılar çekti. Günümüz futbolunda kolay gol yiyen takımlar başarılı olamaz. Bunun bilinci içinde bu kronik hastalığı tedavi etmemiz lazım. Defansımızın ortasında ciddi problem var. Servet ve İbrahim Toraman disiplin içinde hırsla savaştılar. Kesici olarak da başarılıydılar. Ama ikisi de top kullanamıyor. Eğer rakip ileride basarsa, rahatsız ederse, ya top kaybı yapıyorlar ya yakın geri paslarla Rüştü'yü zora sokuyorlar ya da gelişi güzel uzun vuruyorlar. Bu da rakibe avantaj oluyor. Gökhan Zan ve Can'da da görüntüler aynı. Bu ikili kendilerini rahatsız etmeyen kolay rakip karşısında bile sürekli pas hataları yaptılar. Önemli sıkıntılarından bir tanesi de Hakan Şükür'süz takımda hiçbir forvet sırtı rakip kaleye dönük oynama özelliğine sahip değil. Yapısı itibarıyla en uygun olan Halil de bu işi yapamadı. Ne kadar yerden oynamaya özen gösterseniz de yine vücudunu kullanan, topla rakip arasına girip asist yapan, top saklayan nokta forvet şart. İşte bu yüzden sık sık Hakan Şükür'ü gündeme getiriyorum, çünkü alternatifi yok. Bir önemli sıkıntımız da rakibin oyuna hükmedip, tempo yükseltip bizi baskı altına aldığında ortaya çıkıyor. Oyuncularımızın yapısı itibarıyla kontrol futbolunu uygulayamıyoruz. İşte bu durumlarda da biraz rahatlayabilmek için uzun topları tutabilecek pivot forvete ihtiyaç duyuluyor. Günümüz futbolunda duran toplar çok önemli bir silah. Bu yönde de zayıfız. Belçika maçında Uğur Boral'ın kesmesini Tuncay ön direkte kafa ile gole çevirdi ama üç maçın genelinde kazandığımız çok sayıda duran topun hiç birini olumlu kullanamadık. Bütün bunların üstüne kalemize gelen duran toplarda da ciddi rahatsızlığımız var.
SOL TARAF TAM BİR SORUN Fatih Terim'in 4'lü defans bloğunda sağda Hamit'in yeri garanti. Ortada Servet ve İbrahim Toraman ilk düşündükleri. Sol taraf tam bir sorun. Uğur, Volkan, Caner ve Murat'ın hiç biri şu anda güven vermiyor. Deneyimsizlikleri bir tarafa, defansif özellikleri zayıf. Orta sahanın ortasında Terim'in çift ön liberoda ilk düşüncesi Hüseyin ve Nuri. Kenar orta sahalar için Mehmet Topuz, Gökdeniz, Tuncay, Burak ve Hasan Kabze. Mehmet Topuz bence randıman verecektir. Genç Burak'a zaman tanımak lazım. Tabii bir de önemli bir oyuncu Yıldıray gelecek. İleride forvet çok. Ama pivot forvet yok. Bu yüzden Avrupa elemelerinde yine Hakan Şükür görev yapar. Bu seneki devamlığını gösterirse Ümit Özat defansın solu için yine çare olacak. Yıldıray, H.Şaş ve Fatih Akyel de diğer çağrılacak isimlerdir.
|