CHP ile nereye kadar?
Cuma günü Türkiye'nin bugün yaşadığı sıkıntıların önemli bir bölümünün alternatifsizlikten kaynaklandığını, bunda solun payının büyük olduğunu belirtmiştim. Bugün özellikle Güney Amerika'da güçlü bir sol rüzgâr esiyor. Venezüella'dan Brezilya'ya kadar iktidar solun çeşitli renklerini barındıran partilere geçiyor. Güney Amerika tarihi de darbelerle dolu. Üstelik onlarda askeri yönetimler darbenin ardından yönetimi sivillere devir konusunda pek istekli de davranmadı. Türkiye'de olduğu gibi Amerikan güdümünde gerçekleştirilen darbeler, komünist ve sosyalist kesimlere ağır darbe vurdu. Arjantin'den Şili'ye uzanan bir coğrafyada bir nesil işkence ve yargısız infazların kurbanı oldu. Ancak, bu ağır kayıplara rağmen Güney Amerika'nın sol hareketi kendini toparlamayı başardı. Türkiye'ye baktığımızda ise 1980 darbesiyle yok edilen bir kuşağın ardından sol hareketten geriye güçlü bir gelenek kalmadığı görülüyor. Devrimci-komünist kültürden beslenen gençlerin, ileri yaşlarda sosyal demokrat veya sosyalist hareket ve partilere katkıları çok sınırlı kalıyor. Bunda dediğim gibi, 12 Eylül faşist darbesinin en ağır yükünü sol kadroların çekmiş olması yatıyor. Ancak, bu dönem gençliğinin devrimci geleneğinin Marksist literatüre hâkim olmaktan çok broşür düzeyinde kalmış olmasının da payı çok. Buna ek olarak sosyal demokrat partilerin kapılarını kendi dışındaki sola açmaktaki isteksizliği de bu tabloya katkı yapıyor. Bunun sonucunda da ortaya böyle bir sonuç çıkıyor. CHP ve lideri Baykal'a sorarsanız, bugün Türkiye derin bir krizin eşiğinde. Üstelik buna rejim krizi de dahil. CHP'ye göre, laik rejim tehlikede, yolsuzluk almış başını gitmiş, gelir dağılımı bozulmuş vs... Peki, durum gerçekten böyleyse CHP neden güçlü bir iktidar alternatifi olarak ortaya çıkamıyor? Neden CHP ana muhalefet partisi konumundan memnun görünüyor ve bununla yetiniyor? 1930'ların paradigmasına dayalı bir siyaset anlayışı içinde, militer kesimle dayanışma halinde yönetildiği için elbette. Moderniteden payını almadığı ve halka rağmen siyaset yapmak istediği için elbette. Bugün Türkiye'nin en çok ihtiyaç duyduğu şey, güçlü bir sol iktidar alternatifidir. Böyle bir alternatif hem rejime yönelik komplo teorilerinin önünü kesecek, hem AK Parti'nin kendisine çeki düzen vermesini sağlayacaktır. Böyle bir alternatifin olmayışı, hem rejim korkusu olanların vehimlerini artırıyor, hem de sol siyaset yapmak isteyenleri umutsuzluğa itiyor. DİSK'ten SHP'ye kadar bir çok kanalda yeni arayışlar olmasının ana nedeni de bu. Sosyal demokratlar rejime, laikliğe gerçekten sahip çıkmak istiyorsa, askere göz kırpmayı bırakmalı ve iktidar alternatifi oluşturacak bir hareketin temellerini atmalı. Elbette böyle bir hareket de devlet müteahhitleri ve onların işbirlikçisi belediye başkanlarıyla yaratılamaz.
|