|
|
|
|
'Kaderinizle başbaşa kaldığınızı hissediyorsunuz'
"Başımdan çok büyük bir darbe aldım. Öyle sert bir şekilde çarptım ki, kafatasımın içeri göçtüğünü zannettim. Oluk gibi kan akıyordu. Sol tarafımı hareket ettiremiyordum. Meğer kaburgalarım kırılmış. O son dört günü uyku tulumu içinde yerimden kıpırdamadan geçirdim. Olayın gerçekleştiği gün, en kötü saatleri yaşıyorduk. Fırtınanın tam zirveye çıktığı anlardı. Ön kamarada yatıyordum. Kendimi bir anda tavana yapışmış buldum. Bu kamarada tavan bayağı yüksektir. O yüzden de tavana çarpmam çok sert oldu. Ben bayağı kilolu bir insanımdır. Tüy gibi yapıştırdı beni tavana. Kafamı kenardaki çıtalardan birine vurdum olanca ağırlığımla. Sonra yine aynı hızla aşağıya indim. Tüm bunlar saniye içinde oldu... Başımdan oluk gibi kan akmaya başladı."
|
|
|
|
|
|
|
|
|