|
|
|
|
|
|
O günü bir an olsun unutamadılar
Emre misafirlere solo konser verdi Düğün gününde hiçbir aksaklık yaşamadık. Tüm hazırlıklar sorunsuz gerçekleşti. Ama düğün günü çok fazla kişinin yaşamadığı bir anımız var Emre'yle. Bir otelin balo salonunda gerçekleşen düğünümüzde bir de canlı müzik yapan orkestra vardı. Normal program devam ederken, Emre'nin sesinin güzel olduğunu bilen arkadaşları ondan bir şarkı söylemesini rica ettiler. O da yalnızca bir parça söylemek üzere sahneye çıktı, fakat çok güzel söyleyince ardından istekler gelmeye başladı. O da kimseyi kırmak istemediği için yaklaşık 8-9 tane söyledi. İkimizin şarkısı olan Mazhar Alanson'un 'Yandım Yandım' parçasını da benim için söyledi. O şarkı söylerken ben de sahnede yanındaydım, dans ederek ona eşlik ettim. Kısaca düğün günümüzde misafirlerimize güzel bir konser vermiş oldu Emre. Herkesi çok eğlendirdik.
Ablamı ben sandılar Ablamla çok benzeriz. Düğünümüz Kız Kulesi'nde olmuştu, biz hazırlanırken ablamlar da misafirleri karşılıyorduı. Düğüne gelenler ablamı ben zannetmiş, "Gelin niye siyah kıyafetlerle dolaşıyor" demişler. Nikah esnasında da memur Ufuk'un ismini şaşırıp, 'Ufak Dikkaya' deyince tüm salon kahkahalara boğulduk. İlk başta bayağı bir panik halindeydik ama sonrasında çok eğlendik.
Kayınpeder düğünleri karıştırdı Eşim ve ben gelin odasında hazırlıklarımızı tamamlamış bir şekilde beklerken, ailelerimiz de konukları karşılıyordu. Sinan, babasının hâlâ gelmemiş olmasından dolayı endişelenerek babasını aradı. Babası ise geldiğini, düğünde olduğunu söylüyordu. Ama onu gören kimse yoktu. Sonradan ortaya çıktı ki, düğün mekanımız olan İTO'nun Kandilli içindeki Eskandil'de değil, yukarıdaki havuz başındaki başka bir düğüne gitmiş. O da kendi kendine "Niye etrafta hiç tanıdık yok, bizim konuklardan kimse gelmemiş mi?" diye düşünürken, kapıda konukları karşılayan aileyi görünce yanlış düğünde olduğunu fark etmiş. Daha sonra bizim düğündeki karşılamada yerini geç de olsa almıştı. Hatırladıkça hâlâ güleriz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|