|
|
Spiker olmak istiyorsan yarışacaksın
'Güzellik kraliçesi' seçimleri mevsimindeyiz. İlk kraliçemiz geçen pazartesi tacını giydi. Neredeyse her televizyon kanalı bir kraliçe seçer artık. Bu gidişle Türkiye'deki genç kızların dörtte biri kraliçe seçilecek, dörtte üçü de dereceye girecek. 'Güzellik kraliçesi' denilince, aklıma ülkemizin ilk güzellerinden Mübeccel'in doldurduğu taş plak geliyor: "Türkiye güzeli Mübeccel'im ben". Kraliçenin şarkısı şöyle başlıyordu: "Soruldu fikirler hep birer birer İsmimin üstünde toplandı reyler Güzelsin dediler bana hakemler Birinci olarak beni seçtiler." Şarkının sonunda, bir yıl öncesinin kraliçesi söze karışıyor, Mübeccel'e pek böbürlenmemesini söylüyor, "Senin de ufkunda hüsrandır her şey!" diyordu.
*** Şimdi galiba "her şey hüsran" değil. Yarışmayı kazanan köşeyi dönüyor. Unutmuyorum, geçen yıl 'Güzellik kraliçesi' seçiminde 'ilk 10'a kalanlardan birine yarışmaya neden katıldığı sorulmuştu. Kraliçe adayı, "Ben eczacıyım," dedi, "Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Haber spikeri olmak istiyorum. Yarışmaya onun için katıldım." Durum biraz karışık... Yoksa her şey yerli yerinde de benim kafam mı karışık? Eczacı, haber spikeri olmak istiyor. Onun için güzellik yarışmasına katılıyor! Benim bildiğim, haber spikeri olmak isteyen, bu işin eğitimini alır, belirli bir çıraklık döneminden sonra mikrofon başına ya da kamera karşısına geçer. Kraliçe adayının mantığıyla yola çıkarsak, gençlere şöyle önerilerde bulunabiliriz: Her şeyden önce, yapmak istediğiniz işin eğitimini almaya sakın kalkışmayın. Anlaşılan bu yarışmalar eğitimden daha önemli. Sözgelimi, kalp cerrahı olmak istiyorsanız hemen popstar yarışmasına katılın. Yolunuz açılır; hele son ikiye kalırsanız cerrahlık garanti! Tapu-kadastroda çalışmak isteyenler için Dans Eder misin? yarışması ne güne duruyor! Ama mutlaka eğitim almak istiyorsanız ve gönlünüzde sinema ya da tiyatro oyunculuğu yatıyorsa, iki gün otelcilik okuluna gidin. (Herhangi bir cumartesi günü Hukuk Fakültesi'nin önünden geçseniz de olur.) Sonra her gece cinlerle uzun eşek oynadığınızı söyleyerek Sadettin Teksoy'un programına çıkın. Büyükelçi olmak istiyorsanız, Ziraat Fakültesi'ne gidin. Mezun olduktan sonra tuttuğunuz futbol takımının antrenmanlarını dört ay izleyin. Elektronik mühendisi olmak istiyorsanız, biçki-dikiş kurslarını bitirin, bir kuru yemişçi dükkanı açın, kabak çekirdeği satışlarına ağırlık verin. Cem Ceminay'ın deyimiyle, "Canım Türkiye'm!"
|