|
|
|
|
|
Sevmekten utandıklarımız
|
|
Gizliden gizliye sevdiğimiz, sevdiğimizi söylemeye utandıklarımız listesini hazırlamak hiç de kolay bir iş değil
Amerika ve İngiltere'de 'guilty pleasure list' derler. Türkçe meali 'Sevmekten utandıklarımız listesi.' Genel olarak müzik ve şarkılar için kullanılır ama aslında her şeye uyarlanabilir bu liste. Şarkılar, şiirler, filmler, diziler, replikler, kitaplar, köşe yazarları, değişik bazı objeler... Artık canınız ne isterse. Sevmekten utandıklarımız listesi hazırlaması zor bir liste. Püf noktası siyaseten doğru olmamak. Bir kere olsun, en azından kendinize karşı... Listeyi yaparken doğru soru şu: "Ben gerçekten neyi seviyorum?" "Benim neyi sevmem lazım?" ya da "Neyi sevsem daha cool olurum?" değil. Statünüz, bulunduğunuz sosyal grup, geçmişiniz ve bunun gibi yükleri sırtınızdan atın bir kere. Kendinize karşı dürüst ve acımasız olun. Bu listeyi yaptığınızda, hoşunuza gitse de gitmese de gerçek 'ben'in neye benzediğini anlamak için bir şansınız var. Sevmekten utandıklarımız listesi bazen bir insanı tanımak için en doğru yol olabiliyor. Rolling Stone için New York'a görüşmeye gittiğimde, bir akşam derginin yönetimiyle yemeğe çıktık ve konu tabii ki müziğe geldi. Ben "70'leri seviyorum, 80'ler çok rüküş," diyorum; onlar, "Hayır asıl 70'ler rüküş, 80'ler acayip cool," diyorlar. Durum bir anda şarkı isimlerine kadar gelince konu sevmekten utandıklarımız listesine geldi. Ve orada bu listenin ne kadar öznel bir şey olduğunu fark ettim. Çünkü mesela ben Let the Music Play / Shannon diyorum, karşıdan bir adet Bronski Beat geliyor. Halbuki ben Jimi Sommerville'i severim, bir insan bundan neden utansın? Ya da mesela ben Tell it to My Heart / Taylor Dane diyorum, karşıdan "Bir dakika o şarkı bu listeye giremez, ben bu şarkıyı seviyorum ve utanmıyorum," diyor birisi. Gece böyle devam ederken ben en son I like Chopin / Gazebo, patlattım. Şöyle bir afallayıp birbirlerine baktılar. Üstüne ölümcül yumruğu indirdim: "Felicita /Al Bano-Romina Power." Üzülerek bildiriyorum, ABD'de Al Bano'yu ve Gazebo'yu kimse tanımıyor. Romina Power'ı da Tyron Power'ın kızı diye anlattım, anlar gibi oldular. Dolayısıyla zaferime gölge düştü ama ben kendimi yine de galip saydım. Bir kere adamların listesi baştan garip; Dire Straits şarkıları filan var. Ben Dire Straits'i severim... Bu listelerinin en acı olanı, insanlar üzerinde yapılanı. Evet çok çok öznel bir liste, çok ayıp ama yapılabiliyor, ben denedim. Siz profesyonel yardım almadan denemeyin bence. Aday adaylarının tamamını tanıyan tek kişi sizsiniz. Yargılayabilecek tek kişi de sizsiniz. Bu listeyi yapınca insan şöyle diyor: "Neden utanayım yahu, manyak mıyım?" Geçen hafta Sabah Pazar okuyan dikkatli gözlerden kaçmamıştır, Rolling Stone'un Türkiye'deki ilk sayısını haziranda yayınlıyoruz. Bu sayıda Sex Pistols ile ilgili harika bir yazı okuyacaksınız. Benim son zamanlarda duyduğum en sıkı 'sevmekten utandıklarımız listesi' hikâyesi bu yazıda. Gitarist Steve Jones 1978'de grubun (pek kısa süren) en sıkı zamanlarında Johnny Rotten, Sid Vicious ve Paul Cook'tan gizli evde Queen, Boston ve Journey dinlediğini itiraf ediyor. Queen belki ama Boston ve Journey akıl almaz bir şey... Journey. Bir insanın Journey dinleyebilmesi için Amerikan orta sınıf ergeni (80'lerde) ya da Robert Kolej öğrencisi (80'lerde) olması gerekiyor. Steve Jones bu tanıma uymuyor. Kendisi bu durumu 2006'ya kadar itiraf edememiş. Siz siz olun kalem kâğıdı alın elinize, bu tip itiraflar için 30 yıl beklemeyin. Listenizi vakitlice yapın, kendinizle barışın... Ben kendi şarkı listemi yaptım. Biraz uzun buraya sığmaz, belki haftaya...
|
|
|
|
|
|
|
|
|