|
|
Küçük mor sevgilim
Asi olmaktan çok korkmuşumdur hep. Düzeni bozmak, inatçı bir şekilde inandığım şeyler için diretmek hep ödümü patlatmıştır. Yani; asi olmak korkutucu bir şeydir benim dünyamda. Ama asi görünmek hem acısızdır, hem de çok kolaydır. Gayet severim asi görünmeyi, dik başlı durmayı. Sanırım bu korkak ruh halimi kolayca saklayabilmek için ergenlik dönemlerimde hard rock ve heavy metal dinlerdim. Ama yanlış anlaşılmasın, öyle Sibel Tüzün gibi zaten seksiyim, kollarıma da şu dövmeleri yaptırıp çılgın saç modelleri ile ortamı kendime daha da hayran edeyim kıvamında değil. Müziği gerçekten seviyordum. Sevdiğim müziğe uygun giyinip okul çaylarına (Yaa evet bir de okul çayları vardı) gidip şöyle 'asi asi' dans etmeye bayılırdım. Büyüyüp, iş hayatına girip bir de aşk belasına bulaşmayı başarınca ne dikbaşlılık kaldı, ne de asi görünme çabası. Hem zaten öyle asi giyinip gezen kızların hedef kitlesi biraz sınırlı kaldı biz büyüdükçe.
BOŞUNA BEKLEMEDİM Ama zaman zaman içimdeki asi şey kıpraşıyor. İşte o zaman en damar CD'ler ortaya çıkıp, otomobilin camları aşağı iniyor. Zaten dövmemi açıkta bırakan tişörtümü çoktan giymiş oluyorum. Ve gideceğim yere asi kılığında gidiyorum. Mor Ve Ötesi'ni de bu nedenle seviyorum sanırım. Ben onları dinlerken asi görünebiliyorum, ama onlar hakikaten asi çocuklar. İlk albümdeki 'Cambaz' şarkısı, benim bir türlü cesaretimi toplayıp da sevgilime söyleyemediğim "Var mısın? Ayy tabii ki yoksun işte" saptamasını ilk kez yüksek sesle mırıldanmama yardım ettiği için ruh dünyamda önemli bir yere sahiptir. Albümle tanışıp, bu çocukların hastası olmama sebep te onların benim yerime asi olma tavrını takınmış olmalarıdır. (bkz. Cem Yılmaz: Burada oynanmışı var) Yeni albüm elime ulaştığında gün bitsin de otomobilime gideyim diye bekledim. Ofiste masamda dinleyip 'mundar' etmek istemedim. İlk şarkı 'Parti' albümle ilgili beklentilerimin boşuna olmadığını gösterdi. Muhteşem bir ritim, harika bir kayıtla birleşip, mükemmel sözlerle, tanıdık ama bir önceki albümden daha dinamik Mor ve Ötesi soundu ile harika bir yaz geçireceğimi haykırdı kulaklarıma. Albüm paşa paşa bir sonraki ve bir sonraki şarkıya geçerken 5. şarkıda takıldım. Çünkü sözler ve Harun Tekin'in vokali mükemmel.
MÜKEMMEL BİR ŞARKI 'Küçük Sevgilim' mükemmel bir şarkı. Bir de şarkının ikinci bölümünde "Sanki yalanmış gibi" diyen kadın, Şebnem Ferah'tan başkası değil. Şarkının anlattıkları çok çarpıcı. "Küçük sevgilim, sen bana neler yaptın, kırdın defalarca, onlar bilmez..." Evet ya, onlar bilmez gerçekten. Hep yanlış bilirler. Senin ne yaşadığını, yaşarken kalbinin nasıl sürekli ritm değiştirdiğini bilmezler işte! Albüm kapağında hangi şarkıyı kimin yazdığını belirtmedikleri için 'Küçük Sevgilim' için kime teşekkür etmemiz gerektiğini bilmiyorum. Ama bu şarkı, bence 'Sarı Laleler'den daha yoğun ve ilk bakışta kendine aşık edici. Mor ve Ötesi sapasağlam ilerliyor.
|