| |
|
|
Filmi daha iyi.. Da Vinci tabii..
Filmden çıkarken kafamda iki soru vardı.. Birincisi.. Hıristiyan dini bugünkü inançlarına İznik'te kavuşmuş.. Bir Anadolu kasabasında.. O zaman etrafta yığınla İncil var, herbiri farklı şeyler söyleyen.. Bunların dördünü seçmişler İznik'te.. Ötekileri imha etmişler.. Bugünlerde bu imha edilenlerden ikisinin saklandığı söylenir oldu ya.. İsa'nın Havarileri arasında bulunan ve hain olarak ilan edilen Yahuda'nın İncil'i biri.. Öteki de, günümüz inanışında Magdelalı bir fahişe olan Mariya'nın ki.. Gene İznik'te, Hazreti İsa'nın insan değil, Allahın Oğlu olduğuna karar verilmiş.. Tüm Hıristiyan dünyası şimdi İznik Kararları içinde inanıyor.. O zaman dinin temellerinin ikinci kez atıldığı İznik doğduğu Kudüs kadar önemli bir merkez, bir Hac yeri değil mi?.. İznik Yunanistan, ya da İtalya'da olsa mesela, yılda kaç milyon ziyaretçi kabul ederdi?. Anadolu Hıristiyanlar için nerdeyse tümüyle Hac yeri.. St. Peter'in ilk kilisesi bizde.. Hıristiyanlar ilk kiliselerini Anadolu'da kurmuşlar. Meryem Ana, Anadolu'da yaşamış ve ölmüş.. Antik Anadolu Uygarlığını nasıl milliyetçi sebeplerle dışlamışsak, dini sebeplerle de, Hıristiyan simgelerinden uzak durmuşuz.. Kaybımız her yıl milyonla turist, milyarla dolar.. Değerlendirebilsek Türkiye'de petrol çıkmıştan büyük bir refah seviyesi gelirdi ülkeye, insanlarımıza.. Müslümanların Suudi Arabistan'a aktıkları gibi, Hıristiyanlar da bize akardı.. Yapmıyoruz.. Neden?.. İkincisi.. Dan Vinci Şifresi, Hıristiyan dünyasının temel inancına ters düşen, sorgulayan bir düşünce üzerine kurulu.. Hazreti İsa tanrının oğlu falan değil. Herkes gibi insan.. Mariya da fahişe değil, ona çocuk doğuran karısı.. İsa'nın nesli günümüzde devam ediyor.. Filmde İan McKellen bu tezi şöyle anlatıyor.. "Bir savaşın tam göbeğindeyiz. İnsanoğlu'nun tüm inançlarını perişan edecek bir sırrın açığa çıkmasını önleme savaşı bu.." Şimdi İslam inançlarına bu kadar ters düşen, hatta İslam'ı temelinden sarsacak bir iddiayı dile getiren bir filmi, bir Müslüman ülke sineması, tamamı Müslüman oyuncularla çekebilir miydi?.. Çekse ne olurdu?. İki sorunun yanıtı da kafamda billurlaşmıyor.. Billurlaşan bir şey var.. Film romandan iyi.. Taşır göründüğü büyük iddiaya rağmen Dan Brown, içeriği ve üslubu nerdeyse bilgisayarla belirlenmiş bir best seller yazmıştı.. Okuduğumda fikrimi söylemiştim. Gereksiz yere uzatmak için çırpınılmış, içi boş, sonu kof bir polisiye.. O final için yüzlerce sayfa okumaya değmez.. Film, çok daha derli toplu.. Romanı karmakarışık yapan ve okuyanı zaman zaman geriye dönmeye zorlayan gereksiz ayrıntılar atılmış, lüzumsuz kişiler temizlenmiş, ortaya kolay anlaşılır, kolay izlenir bir polisiye gerilim filmi çıkmış.. İsa ve Hıristiyanlık bu polisiyenin ortamı sadece.. Çok da iyi oynanmış film.. İan Mc Kellen'i bu filmde görmek gerek.. Albino Keşişi oynayan Paul Bettany harika.. "Filmin kötü adamı" deniyor onun için.. Bakışa göre değişir. Silas, dinine akıllara seza bir inançla bağlı.. Hıristiyanlığı yok edeceğini düşündüklerini yok etmekten çekinmiyor.. Öldürüyor. Ama her öldürdükten sonra kendisini en ağır şekilde cezalandırıyor.. Jean Reno her zamanki gibi çarpıcı.. Film ekibini kabul eden Fransa Başkanı Chirac hatta "Jean Reno'ya az para vermişsiniz, arttırın" diye sitem etmiş.. Tom Hanks adına layık oynuyor. Daha ne olsun.. Da Vinci Şifresi hoşça vakit geçirmek isteyenler için birebir.. Bu filmi görün, derim!..
|