|
|
4.5 yıllık trendin sonu geldi
Normalde yabancılar kâr realizasyonuna başlamış ve fiyatlarda belli bir düzeltme meydana gelmişken, 17 Mayıs'ta Danıştay'a yapılan kanlı baskın finansal piyasalar için de, kırılma noktası olmaya aday. Bu olay, Ankara'da ve siyasette yarattığı gerginliğin sonucunda piyasalardaki kötüleşmenin devamını getirerek, uzun vadeli olumlu trendin kırılmasını pekiştirebilir. Böylece 2001'in son çeyreğinde başlayan ve 4.5 yıl süren olumlu ana eğilim 2006 Mart ayında sonlanmış olacak. Mart ayında dış kaynaklı olarak başlayan türbülansla piyasalar bir ara dönem yaşadı. Bu ara dönemin sonunda ya ana eğilime geri dönülecek veya yeni bir trend oluşacaktı. Mayıstaki ikinci ve daha güçlü kötüleşmeyle artık bu ara dönem kapandı ve türbülanstan olumsuz trende geçilmiş oldu.
Siyaset artık ön planda Çünkü Danıştay baskını Ankara'yı gerdi, siyaseti gerdi, toplumu gerdi. Gerginleşen siyaseti de gündemin ana maddesi haline getirdi. Bu durumda ekonomi ve finansal piyasalar yurtiçi siyasi gerginlik tarafından yönlendirilir hale gelebilir. Siyaset ön plana çıkarken ekonomi ve piyasalar arka plana itilebilir. Zaten dışarıdan ters rüzgarlar eserken ve ekonomide riskler ortaya çıkmışken, buna bir de siyasi gelişmeler eklendi.
Gerginliğin sonu Olumlu beklentilerin ve finansal piyasalar ile ekonominin önü cumhurbaşkanlığı ve genel seçimle kesilmiş, sınırlanmış durumdaydı. Şimdi Danıştay baskınıyla gergin siyasi ortamın varlığı cumhurbaşkanlığı seçimine ve genel seçime kadar sürmeye aday görünüyor. Böyle bir gerginliğin daha da artması halinde ya cumhurbaşkanlığı düğümünün erken çözülmesi ya da genel seçimin cumhurbaşkanlığı seçimi öncesine çekilmesi gündeme gelebilir. İki büyük belirsizliğin erken aşılması veya belirliliğe dönüşmesine göre, piyasaların tansiyonu düşebilir veya artabilir.
Balayı bitti Ancak ne olursa olsun, 2002'nin son çeyreğinden bu yılın ilk çeyreğine kadar arkamızda olan uluslararası finansal destek veya dış konjonktür artık olmayacak. Dış konjonktürle beraber sermaye de evine dönüyor. Bu anlamda balayı bitti, artık hayatın acı gerçekleri ile karşı karşıya karşıyayız. Ne yapılırsa yapılsın finansal piyasalarda geçmiş dönem geri gelmeyecek. En azından seçime kadar gelmeyebilir. Ondan sonra oluşabilecek olumlu eğilimin adı da zaten yeni trend olur.
Yeni dengeler kurulur Ekonomide şans faktörü ortadan kalktığına, içeride ekonomik riskler ile siyasi gerginlik ortaya çıktığına göre, bundan etkilenmemek mümkün değil. Etkilenmesine eklineceğiz ama bu geçmişteki gibi dramatik düzeylerde olmayabilir. Finansal piyasalarda davranışlar değişti, trenler değişti. Sıcak para gelmeyebilir, hatta belli bölümü geri de dönebilir. Ama en azından doğrudan sermaye girişi devam ediyor. Özelleştirme kaynaklı döviz girişleri ciddi boyutta olacak. Şimdi ekonomik temellere ve önümüzdeki dönemde muhtemel siyasi gelişmelere, risklere ve firsatlara göre borsadan, faizlere ve döviz kurlarına kadar piyasalarda yeni dengeler kurulacak. Zaten kurların düzeyi yanlış demiyor muyduk? Bu bono piyasası amma iyimser, hiç bir olumsuz gelişmeyi fiyatlamıyor diye eleştirmiyor muyduk? Üstelik enflasyonun da yüzde 5'e düşmeyeceği ortaya çıktı.
Sonuç "Üç gün imiş şu dünyanın safâsı/Safâsından artık imiş cefası" Hatây
|